Üyelerimize Aidat ile ilgili Önemli Bilgilendirme 32. Genel Kurul’da alınan karar doğrultusunda 20 TL/ay olan Odamız Üye Aidatları 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren 30 TL/ay olmuştur. Üyelerimizin bilgisine sunar, aidat borcu ile ilgili ayrıntılı bilgi öğrenmek isteyen üyelerimizin çalışanımız Canan Tuna (05414195604) veya Muhasip Üye Ayhan Akgöz (05365530474) ile iletişime geçmelerini rica ederiz. Meteoroloji Mühendisleri Odası32.Dönem Yönetim Kurulu
Gençler iklim ve su eylemlerini yönlendiriyor. Asya ve Pasifik bölgesinden 1.000’den fazla genç lider, Filipinler’de WMO’nun ortak sponsorluğunda düzenlenen ve gençlerin küresel su ve iklim sorunlarına yönelik katılımını artırmayı amaçlayan uluslar arası bir konferansta bir araya geldi. Nesiller Arası Dayanışma: Her Yaş İçin Bir Dünya Yaratmak temasıyla düzenlenen etkinlik , 12 Ağustos’ta düzenlenen Uluslararası Gençlik Günü’nün hemen arifesinde gerçekleşti. İklim değişikliği ve her geçen yıl daha fazla meydana gelen aşırı hava olayları, günümüz gençliğinin ebeveynlerinin yaşadığından farklı bir dünyada büyüyeceği anlamına da geliyor. Gençler, İklim Eyleminin merkezinde yer alır ve WMO, iklim değişikliğini hafifletmek ve buna uyum sağlamak için inovasyonu , ilhamı yönlendirmek ve yönetebilmek için Bilim İnsanları ve gençlik temsilcileriyle yakın bir şekilde çalışır. Bu ruhla, WMO ve BM Uluslar arası Su ve İklim Federasyonu (UN1FY), 9-13 Ağustos tarihleri arasında Filipinler’deki Ormoc ve Baybay şehir yönetimlerinin ev sahipliğinde düzenlenen Asya ve Pasifik Bölgesel Gençlik – 2022 Konferansı’nı düzenledi. WMO Hizmetleri Direktörü Dr Johann Stander, dünya liderlerinin ve politikacılarının, WMO’nun öncülük ettiği Su ve İklim Koalisyonu gibi girişimlere katılım da dahil olmak üzere gençleri ciddi şekilde dinlediklerini söyledi. Dr Stander konferansta yaptığı açıklamada, “Her bireyin kendi içinde sahip olduğu entelektüel bilgiyi bir şekilde kullanabiliriz, yapmamız gereken onları dinlemek ve onlarla […]
Dünyamız “kayıt altına alınmış en sıcak üç Temmuz ayından birini” yaşadı. 2022 Temmuz ayı ; Avrupa’nın bazı bölgelerini etkileyen uzun süreli ve yoğun sıcak hava dalgaları ile birlikte, dünyanın en sıcak üç Temmuz ayından birini yaşadı. Avrupa’nın Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre, Antarktika deniz buzu seviyesi Temmuz ayı için kaydedilen en düşük seviyeydi. 2022 Temmuz ayı, bazı ülkelerde kırılan düşük yağış rekorları ile yerel ekonomileri, tarımı olumsuz etkiledi. Aynı şekilde orman yangını riskini de artırmasıyla Avrupa’nın çoğu için ortalamadan çok daha kurak geçti. Bu alışılmadık derecede sıcak ve kuru hava koşulları Ağustos ayında da devam ediyor. Bildiğiniz gibi; Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF) tarafından yürütülen Copernicus İklim Değişikliği Servisi, küresel yüzey hava sıcaklığı, deniz buzu örtüsü ve hidrolojik değişkenlerde gözlenen değişiklikleri raporlayan aylık iklim bültenleri yayınlamaktadır. WMO ise , Küresel İklim Durumu raporları için ECMWF’den gelen verileri ve diğer uluslar arası kabul görmüş veri kümelerini kullanmaktadır.. Temmuz 2022 yüzey hava sıcaklığı: 1991-2020 referans dönemine göre ; Küresel olarak Temmuz 2022 ayı, ortalamaların 0,4°C daha üzerinde gerçekleşti. Temmuz 2019’dan marjinal olarak biraz daha düşük fakat Temmuz 2016’dan marjinal olarak biraz daha sıcak olan 2022 Temmuz ayı rekoru en sıcak üç Temmuz’dan biri olarak kayıtlara geçti. Kuzey yarımküre kara kütleleri […]
Doğu Akdeniz’de bir toz bulutu Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’ın bazı bölgelerini kaplıyor. Bu görüntü Haziran 2020 tarihine ait bir görüntüdür. Kontrastı iyileştirmek için işlenmiş ve iyileştirilmiştir. NASA’nın EMIT misyonu, bilim insanlarının havadaki tozun iklimi nasıl etkilediğini daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır. Kaynak: NASA Her yıl, kuvvetli rüzgarlar, Dünya’nın çöllerinden ve diğer kuru bölgelerden atmosfere bir milyar metrik tondan fazla veya diğer bir ifade ile 10.000 uçak gemisinin ağırlığında mineral tozu taşır. Bilim insanları tozun çevreyi ve iklimi etkilediğini bilse de, bu etkilerin neler olduğunu veya gelecekte daha fazla olarak neler olabileceğini ayrıntılı olarak belirlemek için yeterli veriye sahip değildirler. En azından şimdilik . 14 Temmuz Perşembe günü saat 20:44’te bir SpaceX Dragon uzay aracında Uluslararası Uzay İstasyonuna fırlatılacak. NASA’nın Dünya Yüzeyi Mineral Toz Kaynağı Araştırması (EMIT) aracı olan EDT (17:44 PDT), bu bilgi boşluklarını doldurmaya yardımcı olacaktır. Ajansın Güney Kaliforniya’daki Jet Propulsion Laboratuvarı tarafından geliştirilen EMIT’in son teknoloji görüntüleme spektrometresi, bir yıl boyunca dünya çapında bir milyardan fazla toz kaynağı bileşimi ölçümü toplayacak ve bunu yaparken de önemli ölçüde bilim insanlarının, tozun Dünya sistemi üzerindeki etkisini anlamalarını geliştirecektir TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI KAYNAK: NASA
WMO Genel Sekreteri, “Bu sıcak hava dalgası yeni normal” diyor Bu Salı gününden itibaren, Avrupa kıtasında yaşanan yaygın aşırı sıcaklıklar, orman yangınları ve sağlık sistemi üzerindeki stres ile Birleşik Krallık’ta 40.3°C’lik bir rekor kaydedildi. WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, “Birleşik Krallık’ta tüm zamanların rekorunu kırdık” dedi. “İklim değişikliği nedeniyle sıcak hava dalgaları daha sık yaşanacak. Bunun nedenleri IPCC tarafından açıkça gösterilmiştir”. Kararlı yüksek basınçlar ve dolayısıyla sıcak hava dalgası birkaç gün daha etkisini sürdürecek. Bu Salı, Fransa’da şimdiye kadar yılın en sıcak günü olması bekleniyordu. Météo France’a göre, beklenen sıcaklıklar 36°C ile 40°C arasında değişiyor ve ülkenin neredeyse tüm bölgeleri sıcak hava dalgası alarmında. WMO Uygulamalı İklim Hizmetleri şefi Bob Stefanski, “Sıcak hava dalgası, Batı Avrupa’nın çoğunda devam eden yüksek sıcaklıklarla en azından önümüzdeki haftanın ortasına kadar devam edecek” dedi. “Meteorolojik olarak belirlenen yaz aylarında 40 günden fazla bir süre sıcak hava dalgası alarmı verilmesi endişe verici.” Avrupa’da şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık 48°C idi (Yunanistan, 1977). 2021’de (Sicilya’da 48.8°C) olarak ölçülen bu değer WMO tarafından inceleniyor ve henüz onaylanmamış bir değer. Yeni normal “Gelecekte, bu tür sıcak hava dalgaları normal olacak. Çok daha güçlü uç noktalar göreceğiz. Atmosfere o kadar çok karbondioksit pompaladık ki, bu olumsuz eğilim onlarca […]
Bildiğiniz gibi oldukça yavaş hareket eden yüksek basınçlı bir bölge, uzun zamandır Kuzey Afrika’dan batı ve orta Avrupa’nın bazı bölgelerine sıcak hava taşıdı ve hala da taşımaya devam ediyor. Sıcak hava kuzeye doğru hareketine devam etti, önce Portekiz, İspanya, Fransa ve son olarak da İngiltere’yi etkiledi. Hafta içinde Benelüks ülkeleri ile Batı Almanya, İsviçre ve Kuzey İtalya’ya ulaşması beklenmektedir. Bu hafta sıcak hava dalgası yaşanan yerlerde yerel/bölgesel sıcaklık rekorlarının kırılması bekleniyor. Peki ülkemiz için nasıl bir durum olacak. Bunun için ECMWF ( Avrupa Orta Vadeli tahmin Merkezi) nin tahminlerine bakalım. Sıcak Hava dalgasından etkilenen ülkelerin her birinin ulusal meteoroloji servisleri gerekli bilgi ve uyarıların yapılmasından ve yayınlanmasından sorumludur. Aşağıdaki açıklamalar ECMWF den alınmış ve sadece mevcut duruma genel bir bakış sağlamayı amaçlamaktadır. 20 Temmuz 00.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 20 Temmuz 12.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 21 Temmuz 00.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 21 Temmuz 12.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 22 Temmuz 00.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 22Temmuz 12.00 GMT 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık 23 […]
18 Temmuz 2022 Avrupa sıcak hava dalgası güncellemesi. Bu harita, 18 Temmuz 2022’de 00 UTC’den itibaren 18 saatlik 500 hPa jeopotansiyel yükseklik (konturlar) ve 850 hPa sıcaklık tahminini göstermektedir. Bir sıcak hava dalgası şu anda Avrupa’nın büyük bir kısmını farklı ölçeklerde ama yine de çok yüksek yoğunluk seviyelerinde etkiliyor. Etkilenen ülkelerin her birinin ulusal meteoroloji servisleri kendi ülkeleri için gerekli bilgi ve uyarıların yayınlanmasından sorumludur. Aşağıdaki açıklama sadece mevcut duruma genel bir bakış sağlamayı amaçlamaktadır. Yavaş hareket eden yüksek basınçlı bir bölge, Kuzey Afrika’dan batı ve orta Avrupa’nın bazı bölgelerine sıcak hava taşıdı ve hala da taşımaya devam ediyor. Sıcak hava kuzeye doğru hareket ediyor, önce Portekiz, İspanya, Fransa, şimdi de Birleşik Krallık’ı etkiliyor. Yakında Benelüks ülkeleri ile batı Almanya, İsviçre ve kuzey İtalya’ya ulaşacak.. Bu hafta boyunca etkilenen alanlarda yerel/bölgesel sıcaklık rekorlarının kırılması beklenmektedir. Bu alanların çoğunda son birkaç haftadaki gözlenen düşük yağış oranlarının da etkisi ile birlikte, İber Yarımadası ve Fransa’da da gözlemlendiği gibi yüksek bir orman yangını riskine yol açmıştır. ve açmaya devam etmektedir. Sıcak hava dalgası ayrıca çok yüksek ozon seviyeleri ile de ilişkilidir. Söz konusu sıcak hava dalgası en az üç hafta önceden tahmin edildi, ancak geçen haftaya kadar sıcak hava dalgasının kapsamı ve şiddeti […]
WMO’nun sıcak hava dalgalarını adlandırmak için acil bir planı yok Dünya Meteoroloji Teşkilatı ve Üyelerinin en büyük önceliği, doğru tahminler ve erken uyarılarla hayat kurtarmaktır. Bunun son yıllardaki çok başarılı bir örneği, meteoroloji, sağlık, afet yönetimi ve bilimsel topluluklar arasındaki güçlü işbirlikleri ile desteklenen Sıcaklık-Sağlık Erken Uyarıları ve Sıcaklık Eylem planlarındaki iyileştirmelerdir. WMO, sıcak hava dalgası sıralama ve adlandırma sistemlerinin geliştirilmesine yönelik mevcut ilginin ve talebin farkındadır. Birleşmiş Milletlerin Hava, iklim ve sudan sorumlu uzman kuruluşu olarak WMO, küresel olarak tanınan extrem hava durumu adlandırma sözleşmelerini koordine etmede liderlik rolü üstlenir. WMO Hizmetleri Komisyonu bu nedenle şu anda sıcak hava dalgalarını adlandırmanın avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirmektedir.. Şu anda, sıcak hava dalgası olaylarının adlandırılması veya adlandırılmasını koordine etmek için üzerinde anlaşmaya varılmış bir uluslar arası sistem veya protokol bulunmamaktadır. Tropikal siklonlar da dahil olmak üzere farklı türdeki fırtınaların risk yönetimini desteklemek için uluslar arası ve bölgesel adlandırma protokolleri kullanılır. Yanlış adlandırmayı önlemek ve sınır aşan veya bölgesel ölçekli olayların adlandırılmasını koordine etmek için fırtına adlandırma protokolleri ve üzerinde anlaşmaya varılmış hükümetler arası koordinasyon mekanizmaları gereklidir. Bununla birlikte, tropikal siklon olayları için oluşturulanlar, mutlaka sıcak hava dalgalarına kolayca dönüşmeyebilir. Fırtınaların ve sıcak hava dalgalarının fiziksel yapısındaki ve etkilerindeki önemli farklılıklar nedeniyle, bir […]
İngiltere, Yüksek hava sıcaklıklarına karşı Batı Avrupa’da ilk “Kırmızı ” uyarı yayınlayan ülke oldu. İngiltere’de ilk kez 40°C’lik sıcaklıklar tahmin edildi ve Met Office, olağanüstü sıcaklık için ilk Kırmızı uyarıyı yayınladı. Portekiz, İspanya ve Fransa’da sıcaklıklar 46 santigrat derece civarındaki değerlere ulaştı. Olağanüstü sıcaklıkların bu hafta başlarında İngiltere’nin büyük bir bölümünü etkilemesi bekleniyor. Hava sıcaklıkları bazı yerlerde 30’lar , hatta 40°C’ ler civarında olacak. Kırmızı Uyarı (Red Extreme Sıcaklık) ulusal düzeyde olmak üzere , İngiltere’nin orta, kuzey, doğu ve güneydoğu bölgeleri için Pazartesi ve Salı (18 ve 19 Temmuz) günlerini kapsayacak. Met Office Baş Meteoroloğu Paul Gundersen, “Önümüzdeki haftanın başlarında, Pazartesi günü kırmızı uyarı bölgesinde oldukça geniş bir alana yayılan olağanüstü, belki de rekor kıran sıcaklıklar gözlememiz muhtemel. Salı günü biraz daha doğu ve kuzeye odaklanacak.. Şu anda 40°C’nin üzerindeki sıcaklıkları görme şansımız %50 ve yeni maksimum sıcaklıklara ulaşmamız ise %80 ihtimal ” dedi. “Gecelerin, özellikle kentsel alanlarda, son derece yüksek sıcaklıklarda olması muhtemeldir. Bunun insanlar ve altyapı üzerinde yaygın olumsuz etkilere yol açması muhtemeldir. Bu nedenle, insanların sıcağı planlamaları ve günlük yaşam rutinlerini değiştirmeyi düşünmeleri önemlidir. Bu sıcaklık seviyesinin sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.” Uyarı seviyesinin kırmızıya yükseltilmesi, Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Ajansı tarafından İngiltere için mevcut Sıcaklık Sağlığı […]
Ortalamadan daha sıcak. Ama ortalama nedir? WMO bilim insanları İngiltere’nin Met Office tarafından yayınlanan bir blog yazısında küresel iklim izlemenin önemini ve karar vermedeki değerini açıkladı.. Yaz sıcaklarını yoğun olarak yaşadığımız bu günlerde özellikle, Avrupa’nın pek çok bölgesinde hava sıcaklıklarının ortalamalardan daha sıcak olduğu konusunda çok şey konuşuluyor. Peki o zaman ortalama nedir? Tamam biraz karmaşık gibi. İşte bu yüzden küresel koordinasyona ve desteğe ihtiyacımız olacak. Dünya Meteoroloji Teşkilatı, karar vermeyi desteklemek ve mümkün olan en iyi bilimsel desteği sağlamak için Dünya’nın iklimini küresel ölçekte izlemeye çalışmaktadır. Belirli bir günün, haftanın, ayın veya yılın ortalamalardan daha sıcak mı yoksa daha yağışlı mı olduğunu değerlendirmek için “İklimsel Standart Normaller” olarak bilinen 30 yıllık bir temel kullanılır.. Bunlar, 1 Ocak 1981–31 Aralık 2010, 1 Ocak 1991–31 Aralık 2020 ve benzeri gibi daima en az 30 yıllık bir süre boyunca klimatolojik verilerin ortalamalarıdır. İklimimizdeki doğal değişkenlik nedeniyle uzun vadeli bir ortalama kullanmak çok önemlidir. Sera gazlarının artan atmosferik konsantrasyonları, Dünya’nın iklimini eskisinden çok daha hızlı değiştirmektedir. Bu nedenle WMO, değişen iklimi ve günümüze olan etkisini daha iyi yansıtmak için standart 30 yıllık referans döneminin her on yılda bir güncellenmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu, su yönetimi, enerji, tarım ve bağcılık (üzüm üretimi) gibi iklime […]
Haziran Ayı, “kayıtlardaki en sıcak 3. Ay ” oldu. Avrupa’nın Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre, dünyamız, yaygın aşırı sıcak dönemleriyle rekor düzeydeki üçüncü en sıcak Haziran’ı yaşadı. Antarktika deniz buzu ise Haziran ayı için kaydedilen en düşük seviyesindeydi. Copernicus/ECMWF (Avrupa Orta Menzilli Hava Tahminleri Merkezi) tarafından hazırlanan aylık rapor, WMO topluluğu tarafından WMO’nun Küresel İklimin Durumu raporlarını destekleyen uluslararası iklim izleme faaliyetleri ağının bir parçasıdır. Haziran ayında küresel iklim: Kayıtlardaki en sıcak 3.Haziran Ayı Avrupa için Haziran ayı, aylık ortalama sıcaklık rekoru açısından ikinci en yüksek sıcak ayı oldu. Kıtanın güney kısımları, Fransa genelinde İber Yarımadası’ndan ve İtalya’ya kadar en çok etkilenen bölgeler oldu. İspanya, Fransa ve İtalya’da günlük maksimum sıcaklıklar 40°C’nin üzerine çıktı ve aşırı sıcaklıklar Po nehri havzasında devam eden kuraklık koşullarını daha da kötüleştirdi. Fransa ve İspanya’da çok sayıda Haziran sıcaklık rekoru kırıldı, Biarritz, Fransa ve San Sebastián, İspanya iki önemli örnek olarak verilebilir. Bu sıcaklıklar, Tunus’un aylık sıcaklık rekorunu egale ettiği Kuzey Afrika’ya da yayıldı. Ayrıca, kuzey Norveç’teki Banak’ta günlük maksimum 32,5 °C sıcaklık kaydedildi. Bu değer doğrulanması halinde bulunduğu ilçe için yeni bir Haziran ayı sıcaklık rekoru olacak. Orta ve kuzey Çin’deki sıcak hava dalgaları artan elektrik talebine yol açtı. Sibirya ve Asya’nın büyük bölgelerinde […]
Tüm meslektaşlarımızın kurban bayramlarını kutlar, sağlık ve mutluluk dolu nice kurban bayramları dileriz. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
İklim eylemi için yeni finansman mekanizması devreye giriyor Sistematik Gözlem Finansman Sistemi Erken uyarı ve adaptasyonu destekleyecektir. Helsinki, 30 Haziran 2022. Hava ve iklim gözlemlerini güçlendirmek ve hayat kurtarmak için erken uyarıları iyileştirmek; geçim kaynaklarını korumak ve uzun vadeli dayanıklılık için iklim adaptasyonunu desteklemek amacı ile için yeni bir finans mekanizması kapılarını iş dünyasına açtı. Sistematik Gözlem Finansman Kolaylığı (SOFF), erken uyarı hizmetlerinin önümüzdeki beş yıl içinde herkese ulaşmasını sağlamak için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in öncülük ettiği yeni bir girişimin temel yapı taşıdır. SOFF, En Az Gelişmiş Ülkeler ve Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri’nde uzun süredir gündemde olan eksik hava ve iklim gözlemleri sorununu çözmeyi amaçlamaktadır. Paris Anlaşmasını da desteklemek için, iklim anlayışımızı sınırlayan ve zora sokan veri boşluklarını yeni gözlemlerle doldurarak iklim değişikliğine karşı uluslararası dayanışmayı güçlendirecektir. Halen mevcut olan gözlem boşlukları , sel, kuraklık ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarını tahmin etme ve bunlara uyum sağlama kapasitemizi olumsuz etkilemektedir. Üç kurucu ajans, Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve BM Çevre Programı (UNEP) başkanları, bağış yapan ülkelerden bakanlar, En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) Grubu ve Küçük Ada Devletleri (AOSIS) ve kalkınma ortakları, SOFF kapılarını açmak için Helsinki’de ,Finlandiya Meteoroloji Enstitüsü’nde gerçekleştirilen […]
Okyanus sıcaklığı, oksijensizlik ve asitlenme “endişe verici” İklim değişikliği, giderek “sıcak, asidik ve nefes nefese” hale gelen dünya okyanusuna yıkıcı bir zarar veriyor. 2022 BM Okyanus Konferansı’nda bugün yapılan duyuruya göre, rekor okyanus sıcaklığı, asitlenme ve oksijensizleşmenin deniz yaşamı, ekosistemler, gıda güvenliği ile sosyo-ekonomik kalkınma üzerinde önemli etkileri var. ABD Başkanlığı İklim Özel Temsilcisi John Kerry, “Okyanuslar olmadan iklim sorunuyla başa çıkmanın ve iklim olmadan okyanus sorununu çözmenin hiçbir yolu yok” dedi. Okyanus asitlenmesi, oksijensizleşme ve okyanusların ısınması üzerine bir İnteraktif Diyalog’da konuşan Kerry, değişim hızının “en tarafsız bilim adamlarını bile endişelendirdiğini” söyledi. Kerry, “Bu sonuçlar gezegendeki her bir insanı derinden etkileyecek” dedi. Jamaika bakanı Matthew Samuda, Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerinin varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğunu söyledi. Lizbon’daki Konferansın teması “Hedef 14’ün uygulanması için bilime ve yeniliğe dayalı okyanus eylemini büyütmek: envanter sayımı, ortaklıklar ve çözümler.” oldu. Bu, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için Okyanus Bilimi On Yılı ile de uyumludur ve okyanus direncini oluşturmak için bilimsel bilgi ve deniz teknolojisine olan kritik ihtiyacı vurgulamaktadır. Okyanuslar, sera gazları tarafından tutulan fazla ısının yüzde 90’ından fazlasını emer; karbondioksit emisyonlarının yüzde 23’ünü absorbe eder; ve soluduğumuz oksijenin ise yarısından fazlasının kaynağıdır. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021 Küresel İklim Durumu raporuna göre, deniz […]
WMO COVID-19 Araştırma Görev Ekibi önerilerini yayınladı Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Görev Ekibi, Meteorolojik ve Hava Kalitesi Faktörleri ile COVID-19 arasındaki etkileşim hakkında öğrenilen derslerin ve kazanılan deneyimin, gelecekteki halk sağlığı acil durumlarına ve pandemilerine yapılacak küresel müdahaleleri bilgilendirmek için bir veri tabanı olarak hizmet edebileceği sonucuna varmıştır. COVID-19 salgını sırasında, birçok Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Servisi (NMHS), pandemiyi ve pandemi ile ilgili kararları anlamaya ve yönetmeye yardımcı olmak için yararlı ve uygulanabilir bilgiler sağlamaya çalıştı. Çevresel faktörlerin hastalık bulaşması üzerindeki etkisi hakkında çok az şey bilindiği için, pandeminin başlangıcında WMO, COVID-19 için meteorolojik, iklim ve hava kalitesi bilgilerinin uygun kullanımı konusunda bir COVID-19 Araştırma Görev Ekibi oluşturdu. Bu eylem; Dünya Sağlık Örgütü ve WMO arasındaki mevcut ortak programlama, küresel meteoroloji ve sağlık uzmanları arasındaki işbirliğinin hızla kurulmasına yardımcı oldu. Araştırma Görev Ekibi şimdi bilgi, yansımalar ve öğrenilen dersler hakkında bir genel bakış sağlayan tavsiyeler yayınladı. WMO topluluğunun bir pandemi veya yerel salgınlar ile halk sağlığı acil durumları sırasında sağlık sektörünü desteklemek için yararlı bilgiler sağlayabileceği göz önüne alındığında, WMO’nun bu yayını COVID-19 için hizmetlerin sağlanması konusunda NMHS’ye tavsiyede bulunmak üzere tasarlandığı görülmektedir.. WMO COVID-19 Görev Ekibinin İlk Raporundan SARS-COV-2 bulaşmasını ve COVID-19 şiddetini etkileyen meteorolojik ve hava kalitesi (MAQ) […]
SunSmart Global UV Uygulaması kullanıma sunuldu. Cenevre, 21 Haziran 2022 – Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından ultraviyole (UV) radyasyon seviyeleri hakkında yerelleştirilmiş bilgi sağlayan cep telefonları için yeni bir uygulama başlatıldı. ) . SunSmart Global UV uygulaması, beş günlük UV ve hava tahminleri bilgilerini sağlamaktadır. UV den kaynaklı Cilt kanseri ve göz hasarlarının küresel yükünü azaltmak amacıyla, dünyanın dört bir yanındaki insanların güneşten ne zaman korunacaklarını bilmelerine yardımcı olmak amacıyla güneşten korunmanın gerekli olduğu zaman dilimlerini vurgular. SunSmart Global UV uygulaması, hem Apple App hem de Google Play mağazalarında ücretsiz olarak mevcuttur. Kullanıcıların, cilt kanserinin ve diğer UV ile ilgili başta göz olmak üzere diğer hastalıkların ana nedeni olan uzun süreli, aşırı UV maruz kalmaktan korunmak için önlem alabilmelerini sağlayacak kişiselleştirilmiş seçenekler sunar. Uygulama, ulusal ve yerel veri akışlarının dahil edilmesini ve birden çok dile uyarlanmasını sağlamaktadır. Şu anda Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça, Felemenkçe ve İspanyolca dillerinde kullanım imkanı mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü, Çevre, İklim Değişikliği ve Sağlık Departmanı Direktörü Dr Maria Neira.”Kanıtlar, UV’ye aşırı maruz kalmanın cilt kanserinin ana nedeni olduğunu göstermektedir. Bu nedenle insanların kendilerini ne zaman ve nasıl koruyacaklarını bilmeleri hayati önem taşıyor” […]
Uluslararası Uzay Ajansları, meteorolojik uydular ile ilgili 50 yıllık işbirliğini kutladı. Büyük uzay ajanslarından oluşan küresel bir konsorsiyum, hava tahminleri, hayat kurtaran erken uyarı hizmetleri ve giderek artan bir şekilde etkisini arttıran iklim değişikliğini izleme ve diğer uygulama alanları için hayati önem taşıyan meteorolojik uyduların hizmetinde 50 yıllık bir işbirliğini kutluyor. Meteorolojik Uydular için Koordinasyon Grubu (CGMS); Çin, Avrupa, Hindistan, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden çeşitli uydu ajanslarının yanı sıra Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) ve Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC). da dahil olmak üzere tamamen uluslararası kuruluşlardan oluşmaktadır. Uzay ajansı başkanları, 17 Haziran’da WMO merkezindeki 50. yıl dönümü törenleri için tebrik mesajları verdi. Etkinlik, birlikte çalışma prensibine dayanan koordineli, uzay tabanlı gözlemlerin faydalarını sergileyecektir. Katılımcılar süper bilgisayarlar, BT bulut teknolojisi ve Yapay Zeka tarafından sağlanan fırsatların yanı sıra , güneşle ilgili olarak “uzay havası”ndan kaynaklanan bozulma tehditleri ve meteorolojik amaçlar için kullanılan sınırlı radyo frekansları üzerinde artan baskı ve zorluklar konusunda da bilgi sahibi olacaklar.; EUMETSAT Genel Direktörü ve CGMS Sekreterliği başkanı Phil,Evans ; “Hükümetlerden, endüstriden ve vatandaşlardan kısaca toplumun her kesiminden daha kaliteli hava tahminleri ve şiddetli hava olaylarının erken uyarılarına ilişkin beklentileri karşılamak için, CGMS’nin temel önceliği, uzaydan sürekli olarak yüksek kaliteli ve giderek daha doğru […]
Kuraklık sürdürülebilir kalkınmayı tehdit ediyor Kuraklık, tarım ve gıda güvenliği başta olmak üzere, ekosistemler, insan sağlığı ve su kaynakları üzerindeki etkileri açısından en yıkıcı doğal afetlerden biridir. Arazi bozulumu ve iklim değişikliği nedeniyle şiddetlenen kuraklıkların sıklığı ve şiddeti 2000 yılından bu yana % 29 artarak her yıl 55 milyon insanı etkiliyor. 2,3 milyardan fazla insan zaten su stresiyle karşı karşıyayken, bu gerçek çok büyük bir sorundur. Hiçbir ülke kuraklığa karşı bağışıklık kazanmamıştır. 17 Haziran Uluslararası Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün bu yılki teması “Kuraklıktan Beraber Kurtulmak” olarak belirlendi. Bu tema; İnsanlık ve gezegenimizin ekosistemleri için daha feci sonuçlarla karşılaşmamak için erken bir eylemin gerekliliğini vurgulamaktadır. WMO, proaktif ve entegre bir şekilde kuraklıkla mücadele girişimlerinin ön saflarında yer almaktadır. WMO ve Küresel Su Ortaklığı (GWP), Entegre Kuraklık Yönetim Programının (IDMP) ortak sponsoru ve yaklaşık 40 ortak kuruluşla çalışmaktadır. IDMP, entegre kuraklık yönetiminin üç ayağını geliştirmiştir: 1) Kuraklık Erken Uyarı ve İzleme, 2) Kuraklık Hassasiyeti ve Risk Değerlendirmeleri ve 3) Risk Azaltma, Hazırlık ve Müdahale. Daha genel ifade ile; WMO, ani sel, kuraklık ve kum ve toz fırtınaları dahil olmak üzere erken uyarı hizmetlerinin kapsamını genişletmek ve daha geniş bir Su ve İklim Koalisyonunun parçası olarak da hidrolojik gözlem sistemini güçlendirmek için […]
Sıcaklık Eylem Günü, erken gelen yüksek sıcaklıklar ile çakıştı. Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya doğru alışılmadık derecede erken ve yoğun bir sıcak hava dalgası yayılıyor. Amerikan nüfusunun yaklaşık üçte biri bu tür bir sıcaklık etkisi altındadır. Henüz Haziran ayı ortası olmasına rağmen, sıcaklıklar daha çok Temmuz veya Ağustos aylarında görülen sıcaklıklar düzeyindedir. Sıcaklıklar, Mart ve Nisan aylarında Hindistan ve Pakistan’da uzun süreli bir sıcak hava dalgasını takip eder gibiler. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak, sıcak hava dalgaları daha erken başlıyor ve sıcaklığı tutan sera gazlarının rekor konsantrasyonları nedeniyle daha sık ve şiddetli hale geliyor. WMO’nun ortak sponsor olduğu Küresel Isı Sağlığı Bilgi Ağı ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), bu nedenle # Beat The Heat’in ( Sıcaklıklarla Başa Çıkın ) nasıl yapılacağı konusunda farkındalığı artırmak için 14 Haziran’ı Sıcaklık Eylem Günü olarak kutluyor. Kampanya, evde, işte, spor ve boş zamanlarınızda sıcaklığa bağlı sağlık risklerinin neler olduğu, nasıl anlaşılacağı ve önleneceği gibi konuları ele alıyor. Serin ve nemli kalmanın ve ailenizin, arkadaşlarınızın ve komşularınızın güvenliğinin nasıl sağlanacağı konusunda açıklamalar ve tavsiyeler vermektedir. “İklim değişikliği nedeniyle, sıcak hava dalgaları küresel olarak artıyor. Hem daha yüksek sıcaklıklar hem de daha uzun süre olarak. Ama bu durumun istenmeyen trajedilere de yol açmaları gerekmiyor. Hepimizin […]
Esnekliği düşünün BM düzenlediği bir forumda, dünya genelinde iklim değişikliği ve diğer afetlerden kaynaklanan artan sayıda riskleri azaltmak için daha fazla ülkenin acilen erken uyarı sistemlerini benimsemesi ve erken uyarı sistemlerine sahip olanların da güncellemesi gerektiği sonucuna varıldı. Bu sonuç; WMO’nun en önemli önceliklerinden birinin önümüzdeki beş yıl içinde erken uyarı hizmetlerine evrensel düzeyde erişim sağlamak olduğunu ortaya koymaktadır. Küresel Afet Riskini Azaltma Platformu (GPDRR), ülkeleri “Dayanıklılığı Düşünmeye” ve önleyici tedbirleri arttırmaya ve “artan afet etki ve risk sarmalını durdurmaya” çağırdı. Endonezya Meteoroloji, İklim ve Jeofizik Ajansı (BMKG) ve diğer çok çeşitli ortaklarla birlikte WMO’nun ortak sponsorluğunda, 25-27 Mayıs tarihleri arasında Endonezya’nın Bali kentinde ” Çok Tehlikeli Erken Uyarı konferansı (MHEWC-III) düzenlendi. Hepimizin bildiği gibi; Endonezya volkanik patlamalar, depremler ve tsunamilerin yanı sıra hava ve iklimle ilgili tehlikelerle de karşı karşıya kalan bir ülke. Çoklu tehlike erken uyarıları MHEWC-III’e 750’den fazla kişi katıldı. Bu toplantı , BM Genel Sekreteri António Guterres’in beş yıl içinde gezegendeki her insanı kapsayacak erken uyarı sistemleri çağrısını tartışmak için ilk fırsatı yarattı. Toplantı sonunda WMO, Kasım ayında Mısır’da COP27 olarak bilinen, yaklaşan BM İklim Değişikliği müzakerelerinde sunulacak bir plan hazırlamakla görevlendirildi. BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina M. Muhammed, Çok Tehlikeli Erken Uyarı Konferansı’nın kapanış oturumunda […]
İnatçı La Niña ısrar ediyor Cenevre, 10 Haziran 2022 – Dünyanın farklı bölgelerinde sıcaklık ve yağış düzenlerini etkileyen, kuraklık ve sel olaylarını artıran ve halen devam eden uzun süreli La Niña olayının Kuzey yarımkürede devam etme olasılığı halen çok yüksek. Bu açıklama Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yeni bir Güncellemesine göre yapılmıştır. Açıklamaya göre; Sonbahar ve Kış başlangıcına kadar olmasa da en azından Ağustos ayına kadar ve muhtemelen etkisini görmeye devam edeceğiz.. Bazı uzun vadeli La Lina tahminleri, 2023’e kadar sürebileceğini bile öne sürüyor. Eğer öyleyse, WMO’ya göre, 1950’den bu yana yalnızca üçüncü “üç-dip La Niña” (La Niña koşullarında üç ardışık kuzey yarımküre kışı) olacak. La Niña, Pasifik Okyanusu’nun orta ve doğu ekvator bölgesindeki okyanus yüzey sıcaklıklarının büyük ölçekli soğuması ile birlikte tropikal atmosferik dolaşımda, yani rüzgarlar, basınç ve yağış değişiklikleri anlamına gelir. Genellikle hava ve iklim üzerinde, El Niño Güney Salınımının (ENSO) sıcak aşaması olan El Nino gibi zıt etkilere sahiptir. Afrika Boynuzu’nda ve Güney Güney Amerika’da devam eden kuraklık, Güney-Doğu Asya ve Avustralasya’daki ortalamanın üzerinde yağış ve ortalamanın üzerinde bir Atlantik kasırga sezonu için tahminlerde olduğu gibi La Niña’nın ayırt edici özelliklerini taşıyor. Ancak, doğal olarak meydana gelen tüm iklim olayları artık küresel sıcaklıkları artıran, aşırı hava ve iklimi şiddetlendiren […]
YEREL YÖNETİMLER BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM HALKIMIZIN DİKKATİNE; SEL VE TAŞKINLARI KENDİ ÇIKARLARINA ALET ETMEYE ÇALIŞANLARA DİKKAT! YAŞANANLARI BİREYSEL VE TİCARİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANMAYA ÇALIŞANLARA DİKKAT EDİNİZ LÜTFEN. BU YAŞANANLAR YILLARIN BİRİKİMİDİR. BURADAN GERİ DÖNÜŞ İSE HALEN MÜMKÜNDÜR Her dönemde toplum etkileyen olaylarda, bilim dışı yaklaşımlar ile toplumun duyarlılıklarından ve zaaflarından faydalanmaya çalışanlar olmuştur. Bundan sonrada olacaktır. Son günlerde ülkemizde etkili olan yağışlar sonucu yaşanan sel ve taşkınlar konusunda meteoroloji alanında eğitimi olmayan bir çok kişi, meteorolojik ürünler ürettiklerini belirterek özellikle yerel yönetimlerden maddi çıkar sağlamaya çalışmasının yanı sıra basın yayın kuruluşları ve sosyal medya aracılığı ile toplumu da yanlış bilgilenmektedir. İklim değişimini krize çevirmeye çalışan bazı kesimler şirketleşerek yerel yönetimlere meteorolojik ürünler adı altında hizmet satmaya çalıştığına ilişkin duyumlar alınmaktadır. Meteorolojik ürünler, meteorolojik parametrelerin ölçümü ile elde edilen parametrelerin, amacına göre ilgili meslek insanları tarafından değerlendirilerek elde edilmektedir. Ülkemizde, meteoroloji alanında geniş bir ölçüm ağına sahip olan ve Dünya Meteoroloji Teşkilatı üyesi ülkelerin ürettiği ürünleri de kullanan tek kurum Meteoroloji Genel Müdürlüğüdür (MGM). Bu verilerden kimlerin ne şekilde nasıl ürün üretilebileceği ise mevzuatlar ile belirlenmiştir. Meteorolojik parametrelerin nasıl ölçüldüğünü bile bilmeyen kişi ve şirketlerin bu tür girişimleri konusunda çok dikkatli olmak gerekmektedir. Bazı “uyanık” kişiler oluşturdukları yapılar ile özellikle […]
YAŞANAN SEL VE TAŞKINLAR İLK OLMADIĞI GİBİ SONDA OLMAYACAKTIR ANKARA’DA 11 HAZİRAN 2022 TARİHİNDE YAŞANAN SEL VE TAŞKINI ANLAYABİLMEK İÇİN, 11 EYLÜL 1957 TARİHİNDE YAŞANAN SEL VE TAŞKINI İYİ ANLAMAK GEREKİR. SEL VE TAŞKINLARIN ŞİDDET VE SAYILARININ ARTMASI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN DEĞİL, METEOROLOJİK PARAMETRELERİN DİKKATE ALINMAMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. YAŞANAN SEL VE TAŞKINLARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE BAĞLAMAK, OLAYI ÇARPITMAKTIR VE SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ DE ZORLAŞTIRAN BİR YAKLAŞIMDIR. SOKAKLARIN DERE HALİNE GELMESİ İSE YAĞIŞLARDAN DAHA ÇOK YAPILAŞMADAN KAYNAKLANAN BİR DURUMDUR. Ülkemizde birçok yerde yaşanan sel ve taşkınlar konusunda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından iller bazında olmak üzere gerekli erken uyarılar günler öncesinden yapılmıştır. Uyarılar yapılmasına rağmen hiçbir şey yapılmadığı ya da yapılamadığı gerçeğini de ne yazık ki yaşayarak görmekteyiz. Sel ve taşkınlar konusunda erken uyarılar tabiki çok önemlidir. Ancak bu alt yapılarla erken uyarılar olsa bile ne yapılabilir? Önemli olan kentleri sel ve taşkına teslim etmeyecek, meteorolojik olayların afete dönüşmesini önleyecek yapılaşmanın gerçekleştirilmesidir. Erken uyarılar iyi algılanabilir ise mal kayıpları kısmen , can kayıpları ise tamamen önlenebilir. Erken uyarı yapılmasına rağmen can ve mal kayıpları önlenemiyorsa sorun nerede diye bakmak zorundayız. Ülkemizde her yıl birçok defa meydana gelen sel ve taşkınlar sonucunda can ve mal kayıpları yaşanmaktadır. Tüm olaylardan sonraki yaklaşımlarımız ise birbirinin tekrarından başka bir şey […]
Dünya Okyanuslar Günü: Canlandırma ve Ortak Eylem Okyanuslar hepimizi birbirine bağlar, besler ve destekler. Ancak okyanusların sağlığı ise artık bozulmuş ve bir devrilme noktasındadır. Bu durum başta ekosistemleri, gıda güvenliğini, geçim kaynaklarını ve kıyı güvenliğini tehdit ediyor. 2022 Birleşmiş Milletler Dünya Okyanuslar Günü’nün teması bu nedenle “Yeniden Canlandırma: Okyanus için Ortak Eylem” olarak belirlenmiştir.. Üzerinde yaşadığımız gezegenimizin toplam yüzeyinin yaklaşık %70’ini kaplayan okyanuslar, dünyanın sahip olduğu hava ve ikliminin önemli bir itici gücüdür. Dünya ticaretinin % 90’ından fazlasını taşır ve kıyıdan 100 km uzaklıkta yaşayan insanlığın % 40’ını besler. Okyanus, insan faaliyetlerinden kaynaklanan aşırı ısınmanın yüzde 90’ından fazlasını tek başına absorbe eder.. Bu nedenle 8 Haziran’daki resmi Birleşmiş Milletler Dünya Okyanus Günü (UN WOD) kutlaması, okyanusu ve sürdürdüğü her şeyi yeniden canlandırmak için birlikte çalışan toplulukları, fikirleri ve çözümleri ön plana çıkaracaktır. Dünya Okyanuslar Günü, Haziran sonundaki ikinci Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’nın arifesinde gelmektedir. Bu sayede; Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 14 (SDG14) – Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını değerlendirmek mümkün olacaktır. “Gezegen üçlü bir krizle karşı karşıya – iklim bozulması, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik. Okyanuslar tüm bu sorunlar yükünün büyük bir çoğunluğunu tek başına omuzlar. BM Genel Sekreteri […]
Sevgili Meslektaşlarımızın dikkatine… İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanlığından alınan aşağıdadır. 26 Haziran 2022 Pazar günü düzenlenecek olan 249. İTÜ Günü Etkinlikleri çerçevesinde; Meslekte 40. Yıl, 30. Yıl ve 20. Yıl Törenleri gerçekleştirilecektir. Bu nedenle Fakültemizin tüm mezunlarına ulaşmaya çalışıyoruz. İletişim halinde olduğunuz meslekte 40 yıl, 30 yıl, 20 Yıllarını tamamlayan meslektaşlarımıza 26 Haziran 2022 Pazar günü 249. İTÜ Günü Etkinliklerinin olacağı bilgisini paylaşmanızı istiyoruz. İlginiz ve desteğiniz için şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanlığı Meslekte 40-30-20 Yıllarını tamamlayan meslektaşlarımızla İstanbul’da İTÜ’de görüşmek üzere.. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ (MÜ?) ELLİ YIL SONRA YENİDEN 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran Dünya Çevre günü olarak kabul edilmiştir. Günümüzde çevre konusunda yaşadığımız sorunlar ise Dünya Çevre Gününün kabul edildiği 1972 yılında yaşanan sorunlar ile karşılaştırılamayacak kadar fazladır. Çevre Günü ilan edilmesi bir işe yaradı mı? “Çevre ” sadece Çevre Kanunu ile korunamıyor maalesef. Dünya Çevre günü, Çevre konusunda farkındalık yaratılması amaçlanarak “Tek Bir Dünya” sloganı ile her yıl farklı bir temada kutlanmaktadır. 2022 yılı için belirlenen ana tema “sürdürülebilir, doğa ile uyumlu, daha temiz, daha yeşil yaşam” olarak belirlenmiştir. Her yıl belirlenen temalar dikkate alındığında, aynı şeylerin farklı şekilde ifade edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu yapılanların çevreyi koruma konusunda bir katkısı olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusudur. Dünya çevre günü için yapılan vurguların dünya su, ormancılık, şehircilik, toprak günleri gibi BM önceliğinde belirlenmiş olan tüm günler için aynı amaçlarla kutlandığını görmekteyiz. Bu günlerin hepsinde sorunların oluşmasında katkısı olanların mesajları okunmaktadır. Etkinliklerde hükümetlerin ve hükümetlerde etkili olan şirketlerin ağırlığını rahatlıkla görebilmekteyiz. Çevre gününde uygulamalardan en fazla etkilenen kesimlerin sözlerinin duyulabildiğini söyleyebilmek ise mümkün değildir. Çevre; toprak, su ve hava bütünü ile ele alınmak ve bu üçlünün etkileşimi ve etkilenişi şeklinde değerlendirilmek zorundadır Mevzuat […]
Meteoroloji Teşkilatları ve insani yardım kuruluşları Doğu Afrika için kuraklık alarmı veriyor. WMO dahil olmak üzere bir çok meteoroloji teşkilatları ve insani yardım kuruluşları, dört yağışsız mevsimin ardından Doğu Afrika’da açlık tehdidinin belirdiğini ve durumun her geçen gün daha da kötüleşeceği konusunda ortak bir uyarı yayınladı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından 14 ajans adına yapılan açıklamada, mevcut şiddetli, yaygın ve kalıcı çok mevsimli kuraklığın Somali’yi, Kenya’nın kurak ve yarı kurak topraklarını ve Etiyopya’yı etkilediği belirtildi. Dört ardışık yağmur mevsimi ne yazık ki kurak geçti. Bu durum en az 40 yıldır görülmeyen bir iklim olayı olarak kayıtlara geçti. Meteoroloji uzmanlarının geniş bir fikir birliği ile desteklenen en son uzun vadeli mevsimsel tahminlerine göre, artık Ekim-Aralık (OND) yağışlı sezonunun da kurak geçeceğine dair somut bir risk olduğu ifade ediliyor. Açıklamada, bu tahminlerin gerçekleşmesi halinde, bölgede zaten acil olan insani durumun daha da kötüleşeceği belirtildi. 2022 Mart-Mayıs döneminde yağışlı olması gereken mevsim, rekor düzeydeki en kurak mevsim olarak kayıtlara geçti. Bu durum geçim kaynaklarını mahveden, gıda, su ve beslenme güvensizliğinde keskin artışlara neden olacak gibi görünüyor. Kenya’da (1,5 milyon) ve Etiyopya’da (2,1 milyon) olmak üzere tahminen 3,6 milyon hayvan öldü. Somali’nin en kötü etkilenen bölgelerinde, 2021’in ortasından bu yana 3 hayvandan […]
Dear Colleagues, Abstract submission deadline for “The 10th International Symposium on Atmospheric Sciences – ATMOS’22” is extended to 10 June 2022. The Symposium will be held both on-site and virtually on 18-21 October 2022 at Istanbul Technical University, Istanbul. The main theme of ATMOS’22 is “Earth, Climate, Health and Sustainability”, and the Symposium will cover all topics related to atmospheric sciences and meteorology, creating a multidisciplinary platform. All presented full papers will be published in the Symposium e-proceedings book. Following the Symposium, selected full papers will be submitted to a scientific selection process and will be published in a national/international peer-reviewed journal. We look forward to meeting you in the Symposium. Best regards, Dr Ceyhan Kahya & Dr Ahmet ÖZTOPAL Chairs of ATMOS’22 For more information please visit our website https://www.atmosfer.itu.edu.tr/atmos2022/ e-mail: atmosfer@itu.edu.tr TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
BM başkanı, WMO iklim raporu lansmanında yenilenebilir enerji girişimini duyurdu BM Genel Sekreteri António Guterres, WMO’nun Küresel İklimin Durumu 2021 raporunun lansmanında, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlı bir şekilde başlatmak için yeni ve iddialı beş maddelik bir plan duyurdu. . WMO’nun amiral gemisi raporu dört temel iklim göstergesinin; deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus sıcaklığı, okyanus asitlenmesi ve sera gazı konsantrasyonlarının 2021’de yeni rekorlar kırdığını gösterdi Rapor, düzinelerce ortağın katkılarını içermektedir. Karar vericileri ve BM iklim değişikliği müzakerelerini bu konuda bilgilendirmektedir. WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, “İklim değişikliği insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehdittir” dedi. Bir basın toplantısında, raporun iklim göstergeleri, sürdürülebilir kalkınma ve ekosistemler üzerindeki etkileri hakkındaki ana bulgularını sundu. Guterres; Basın toplantısına verdiği bir video mesajında raporu “insanlığın iklim bozulmasıyla mücadeledeki başarısızlığının kasvetli bir durumu” olarak nitelendirdi. İklim krizinin 2021’de en kötü etkilerini önlemek için zamanın daraldığını belirtti. Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji teknolojilerinin kolayca bulunabileceğini ve çoğu durumda kömür ve diğer fosil yakıtlardan daha ucuz olduğunu vurgulayan BM başkanı, enerji geçişini hızlandırmak için beş kritik eylem önerdi ve buna” Dünyanın 21’inci yüzyıl barış projesi” adını verdi. “ Bay Guterres ve İklim Eyleminden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Selwin Hart ana noktaları şu şekilde özetledi: Yenilenebilir enerji teknolojilerini temel […]
İklim değişikliğinin dört temel göstergesi 2021’de rekorlar kırdı Cenevre, 18 Mayıs 2022 (WMO) Dört temel iklim değişikliği göstergesi – sera gazı konsantrasyonları, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus sıcaklığı ve okyanus asitlenmesi – 2021’de yeni rekorlar kırdı. Bu, insan faaliyetlerinin dünya üzerinde gezegen ölçeğinde nasıl değişikliklere neden olduğunun bir başka açık işaretidir. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, karada, okyanusta ve atmosferde sürdürülebilir kalkınma ve ekosistemler için zararlı ve uzun süreli sonuçları olan bir durumdur. İklim değişikliğinin günlük “yüzü” olan aşırı hava koşulları, yüz milyarlarca dolarlık ekonomik kayıplara ve insan yaşamı ve refahı üzerinde ağır hasarlara yol açtı. Gıda ve su güvenliği ile yerinden edilme için şokları tetikledi. WMO’nun 2021’deki Küresel İklim Durumu raporu, son yedi yılın kaydedilen en sıcak yedi yıl olduğunu doğruladı. 2021, yılın başındaki ve sonundaki bir La Niña olayı nedeniyle geçici bir soğutma etkisi oldu, ancak bu durum yükselen sıcaklıkların genel eğilimini tersine çevirmedi. 2021’deki ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi seviyenin yaklaşık 1,11 (± 0,13) °C üzerindeydi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, “WMO’nun (amiral gemisi) raporunu kullanarak insanlığın iklim değişikliği ile mücadeledeki başarısızlığının kasvetli mitini” eleştirdi. Enerji sistemlerini fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye “dönüştürmek için acil eylem çağrısında bulundu.” Bir video mesajında Bay Guterres, yenilenebilir enerji geçişini hızlı bir […]
Mikroplastik döngüyü gözlemlemek Yeni bir uluslararası çalışma, insan, deniz ve ekosistem sağlığı için büyük risk oluşturan ve artarak oluşturmaya da devam eden “mikro-nano plastik” parçacıkların atmosfer ve okyanus arasında taşınmasına odaklandı – Birçok bilinmeyenin olması nedeniyle bu çalışma daha fazla gözlem ve veri alışverişini gerektirmektedir. Plastik parçacıklar artık çevrenin neredeyse tüm alanlarında tespit edilmiştir. Örneğin su kütlelerinde, toprakta ve havada. Okyanus akıntıları ve nehirler yoluyla, küçük veya nano plastik parçacıklar Kuzey Kutbuna, Antarktika’ya ve okyanus derinliklerine bile rahatlıkla ulaşabilmektedir.. Yeni bir genel bakış çalışması ile atmosferde, başlangıç noktalarından gezegenin en uzak köşelerine birkaç dakika da rüzgarın bu parçacıkları çok uzak mesafelere sudan çok daha hızlı bir şekilde taşıyabildiğini göstermiştir. Uluslararası bir araştırma ekibi, “Nature Reviews Earth and Environment ” dergisinde mikro plastiklerin atmosfere nasıl girdiğini ve daha sonra nasıl taşındığını anlatmaktadır. Çalışma, okyanus ve atmosfer arasındaki mikro ve nano plastik akışı hakkında olmak üzere kusursuz ve birbiriyle karşılaştırılabilir bir veri tabanı oluşturmak için küresel bir stratejinin de ana hatlarını çizmektedir.. Çalışma, Deniz Çevre Korumasının Bilimsel Yönleri Üzerine Ortak Uzmanlar Grubunun (GESAMP) bir üyesi olan WMO tarafından desteklenen bir çalıştayın sonucuydu. GESAMP, on bir BM kuruluşundan oluşan bir holdingdir ve deniz ortamını için çok disiplinli, bilime dayalı bir çalışma anlayışını teşvik […]
TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Hindistan ve Pakistan’da art arda gelen sıcak hava dalgaları bir kez daha erken uyarıların önemini ortaya koydu. Aşırı sıcaklar bir kez daha Hindistan ve Pakistan’ın büyük bölgelerini etkisi altına aldı ve dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden birinde yüz milyonlarca insanın yaşamını etkiledi. Her iki ülkedeki ulusal meteoroloji ve hidroloji departmanları, WMO’nun erken uyarıları ve erken önlemi güçlendirme yönündeki çabası doğrultusunda halen hayat kurtarmak için sağlık ve afet yönetimi kurumlarıyla çok yakın bir şekilde çalışmaktadır. Sıcak hava dalgasının süresi uzadı ve yaygınlaştı. 15 Mayıs’ta Hindistan Meteoroloji Departmanı, çok sayıda gözlem istasyonunun 45°C (113°F) ile 50°C (122°F) arasında sıcaklıklar ölçtüğünü belirtti. Sıcaklıkların 43-46 °C’ye ulaştığı Nisan ayı sonunda ve Mayıs ayının başından sonra bunu meydana gelen sıcak hava dalgası takip etti. Pakistan’ın en kötü etkilenen bölgelerinde de sıcaklıklar 50°C’ye yaklaştı. Pakistan Meteoroloji Departmanı, ülkenin geniş kesimlerinde gündüz sıcaklıklarının normalin 5°C ile 8°C üzerinde olmasının muhtemel olduğunu belirtti. Sıcak ve kuru havanın su kaynakları, tarım, insan ve hayvan sağlığı için de ciddi risk oluşturduğu belirtildi. Raporda, Gilgit-Baltistan ve Hayber Pakhtunkwa’nın dağlık bölgelerinde, olağandışı sıcaklığın kar ve buzun erimesini artıracağı ve buzul gölü taşkınlarını veya savunmasız bölgelerde ve ayrıca nehir seviyelerini olumsuz yönde tetikleyebileceği konusunda uyardı. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas;“Sıcak hava dalgalarının […]
Kuraklığa karşı önlemleri arttırın Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nden (UNCCD) yeni bir rapora göre ; kuraklığı yönetmek konusunda insanlık “bir yol ayrımında” ve mümkün olan her aracı kullanarak acilen kuraklığın etkileri azaltılmalıdır. UNCCD’nin 15. Taraflar Konferansı’nda (COP15, 9-20 Mayıs, Fildişi Sahili, Abidjan’da) Kuraklık Günü münasebetiyle 11 Mayıs’ta “Rakamlarla Kuraklık 2022” yayınlandı. Bu yayın; tüm küresel bölgelerde öncelikle kuraklığa hazırlık ve dayanıklılığa küresel ölçekte tam bağlılık çağrısında bulunuyor Kuraklıkla ilgili bilgi ve verilerin güvenilir bir özeti olan rapor, 20 Mayıs’ta COP15’in sonunda yayınlanacak olan UNCCD’nin 196 üye ülkesinin çeşitli kararlarından birinin müzakerelerine bilgi verilmesine yardımcı olmaktadır.. UNCCD İcra Sekreteri İbrahim Thiaw; Bu yayının gerçekleri ve rakamları aynı yöne işaret ediyor: sadece insanlığı değil, aynı zamanda tüm yaşamın hayatta kalmasının bağlı olduğu ekolojik sistemleri de etkileyen kuraklıkların süresi ve etkilerin ciddiyetinde yukarı yönlü bir gidişat olduğunu” belirtiyor Rapor, WMO’nun 18 Mayıs’ta yayınlanan ve Afrika Boynuzu gibi dünyanın bazı bölgelerinde kuraklığın zayıflatıcı etkilerini vurgulayacak olan 2021’deki Küresel İklim Durumu raporundan önce yayınlandı. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, konferans için hazırladığı bir video mesajında, kuraklık sorununu çözmeye çalışan WMO girişimlerini vurguladı. Örneğin, WMO, ani sel, kuraklık, kum ve toz fırtınaları da dahil olmak üzere erken uyarı hizmetlerinin kapsamını genişletmek ve daha geniş bir […]
WMO güncellemesi: Küresel sıcaklığın önümüzdeki beş yıl içinde geçici olarak 1,5°C eşiğine ulaşma şansı % 50 Cenevre, 9 Mayıs 2022 (WMO) – Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) tarafından yayınlanan yeni bir iklim güncellemesine göre ; Önümüzdeki beş yılda en az bir yıl için yıllık ortalama küresel sıcaklığın geçici olarak sanayi öncesi seviyenin 1,5 °C üzerine çıkma olasılığı 50:50 olarak ifade edilmektedir ve bu olasılık her geçen gün daha da artmaktadır. WMO lideri Birleşik Krallık Met Office tarafından hazırlanan Küresel Yıllık – On yıllık İklim Güncellemesine göre 2022-2026 yılları arasında en az bir yılın kayıtlarındaki en sıcak yıl olma ve 2016’yı en üst sıralardan düşürme ihtimali % 93’tür. 2022-2026 için beş yıllık ortalamanın son beş yıldan (2017-2021) daha yüksek olma şansı da % 93 dür. Yıllık güncelleme, karar vericiler için eyleme geçirilebilir bilgiler üretmek için uluslar arası üne sahip iklim bilimcilerin uzmanlığından ve dünyanın önde gelen iklim merkezlerinden ve en iyi tahmin sistemlerinden yararlanılarak hazırlanmaktadır. 2015 yılında küresel sıcaklık artışının 1.5°C’yi geçici olarak aşma şansı sıfıra yakındı. Ne yazık ki tehlike ciddiye alınmadığı ve gerekli tedbirler uygulamaya konulamadığı için 2015’ten itibaren bu oran istikrarlı bir şekilde arttı. Sıcaklıkların 1.5 derece artma ihtimali 2017 ile 2021 yılları arasında % 10 iken 2022-2026 dönemi […]
BU ÜLKENİN HARCINDA MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARININ EMEĞİ VAR. EK GÖSTERGE HAKKIMIZ09.05.2022Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde sürdürülen “Ek Gösterge Komisyonu”nun üçüncü toplantısı öncesinde TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 9 Mayıs 2022 tarihinde bir basın açıklaması yapılarak kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ek göstergelerinin yükseltilmesi ve insanca yaşanacak bir ücret talebimiz bir kez daha dile getirildi.BU ÜLKENİN HARCINDA MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARININ EMEĞİ VAR.EK GÖSTERGE HAKKIMIZ!Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başkanlığında düzenlenen ek gösterge komisyonunun mayıs ayı içerisinde üçüncü ve muhtemelen son toplantısını gerçekleştirmiş olacak.Şimdiye kadar yapılan iki toplantıda taleplerimiz göz ardı edilmiş, kapsamlı bir öneri veya çözüm sunulmamıştır. Kamuda çalışan teknik hizmetler sınıfına tabi mühendis, mimar ve şehir plancıları yok sayılmıştır.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın komisyon konuşmasında geçen “Sosyal tarafların talepleri ele alınacak. Kamu kuruluşlarının imkan ve bakış açıları, teknik olarak bu sorunun çözümünü önerileri değerlendirilecek” sözleri yine kendisi tarafından unutulmuş ve gerçekleştirilmemiştir.Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının özel bir önemi bulunmaktadır. Hizmetlerin planlanması, projelendirilmesi, uygulanması ve denetlenmesinde görev ve sorumluluk alan meslektaşlarımız, ülkenin; sanayileşmesi, kalkınması ve gelişmesi açısından hayati öneme sahip meslekleri icra etmektedir.Tekrar uyarıyoruz!Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hakları, sorumlulukları ve ücretleri 657 Sayılı […]
Sevgili meslektaşlarımız, Başta anne olan meslektaşlarımız olmak üzere tüm annelerimizin “Anneler Günü” nü kutlarız. Ebediyete intikal etmiş annelerimiz için Allah’tan rahmet, hayatta olan annelerimiz için ise sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileriz. Tüm Annelerimizin ; hayallerinin gerçek, her şeyin gönüllerince olacağı, sağlık ve mutluluk dolu, nice nice Anneler Günleri olması dileği ile… TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Aşırı Hava Olayları, Toplum için Riskleri Artırırken özellikle Mısır üretimini de etkileyecek. Kuraklık, bu Iowa mısır mahsulünün 2012’de rekoltede ciddi düşüşlere neden oldu. Değişen iklim aşırı olayların sıklığını artırdıkça, aynı yıl dünyanın beş büyük ekmek sepeti adı verilen mısır üretim bölgesinin en az üçünde mısır rekoltesinde ciddi düşüş olma riskini iki katına çıkacak. Kaynak bilgileri: USDA Bir atasözü der ki, aksilikler asla tek başına gelmez. Yeni bir NASA çalışması, bu eski sözün iklim sorunlarının yaşandığı bu dünyada daha sıcak bir dünyanın getireceği sorunları için giderek daha fazla geçerli olacağını gösteriyor. Çalışma, sel ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarının zamansal ve mekansal değişimleri ile giderek daha çok etkisinin hissedileceğini, başta mahsul kıtlığı, orman yangınları gibi toplumsal tehlike risklerini artıracağını gösteriyor. Çalışmaya göre, 2100 yılına kadar, sıcak hava dalgaları, kuraklık ve aşırı yağışlardaki artışlar, aynı yıl içinde dünyanın altı büyük mısır yetiştiren bölgesinden en az üçünde etkili olacağını ve iklime bağlı mısır hasadında başarısızlık riskini iki katına çıkaracağı öngörülmektedir. ABD nin Orta bölgelerinin batısında kalan bölgesi, bu çoklu hasat başarısızlıklarından birinin yeri olma konusunda riski en yüksek olan bölgedir. Önceki birçok çalışma, belirli bir bölgedeki 100 Fahrenheit (38 santigrat derece) üzerindeki gün sayısı gibi tek bir iklim göstergesindeki değişiklikleri modellemiştir. […]
Hindistan ve Pakistan aşırı sıcaklarla mücadele etmeye çalışıyor. Aşırı sıcaklar Hindistan ve Pakistan’ın büyük bir bölümünü etkisi altına alıyor ve dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden birinde yüz milyonlarca insanı derinden etkiliyor. Her iki ülkedeki ulusal meteoroloji ve hidroloji departmanları, son birkaç yılda hayat kurtarmada başarılı olan ısı sağlığı eylem planlarını hayata geçirmek için sağlık ve afet yönetimi kurumlarıyla birlikte çalışıyor. Sıcak hava dalgalarının yalnızca insan sağlığı üzerinde değil, aynı zamanda ekosistemler, tarım, su ve enerji kaynakları ve ekonominin kilit sektörleri üzerinde de birden fazla ve kademeli etkisi vardır. Topluma yönelik mevcut riskler, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün neden çoklu tehlike erken uyarı hizmetlerinin en savunmasız ülkelere ve kişilere ulaşmasını sağlamaya kararlı olduğunu da ortaya koymaktadır. Hindistan Meteoroloji Servisi, 28 Nisan’da ülkenin çok büyük bir bölümünde maksimum sıcaklıkların 43-46°C’ye ulaştığını ve bu yoğun sıcaklığın 2 Mayıs’a kadar devam edeceğini bildirdi. Pakistan’da da benzer sıcaklıklar gölenmektedir. Pakistan Meteoroloji Departmanı, ülkenin geniş kesimlerinde gündüz sıcaklıklarının normalin 5°C ile 8°C üzerinde olmasını tahmin ettiklerini açıkladılar. Gilgit-Baltistan ve Hayber Pakhtunkwa’nın dağlık bölgelerinde, olağandışı sıcaklıkların kar ve buzun erimesini artıracağı ve bunun sonucunda buzul gölü taşkınlarını veya hassas bölgelerde ani sel baskınlarını tetikleyebileceği konusunda uyardı. Hava kalitesi bozuldu ve geniş araziler aşırı yangın tehlikesi riski altında. Hindistan ve […]
Tüm meslektaşlarımızın Ramazan Bayramını yürekten kutlar, herşeyin gönüllerince olduğu sağlık, mutluluk dolu nice nice bayramlar dileriz. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Sevgili Meslektaşlarımız; Yaşama emeği ile değer katan, alın teri ile kazanan herkesin ” 1 MAYIS EMEK ve DAYANIŞMA ” Günümüz Kutlu olsun. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Güney Afrika’da şiddetli yağışların ardından olağanüstü hal ilan edildi. Güney Afrika hükümeti, geçen hafta KwaZulu-Natal eyaletinde yoğun yağış ve selin etkisiyle mücadele edebilmek için ulusal düzeyde olağanüstü hal ilan etti. Güney Afrika’da 11 ve 12 Nisan’da, 24 saatlik bir süre içinde 200 ila 400 mm arasında yağış kaydedildi.. Aslında bu afet , değişen iklim koşullarında şiddetli yağışların yarattığı tehlikelerin ve herkese ulaşması gereken ” etki tabanlı erken uyarılara ” duyulan ihtiyacın bir kez daha ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Meydana gelen yağışlar en az 443 kişinin ölümüne neden oldu. Halen onlarca insan da kayıp. Evleri sel suları tarafından tamamen zarar gören tahminen 40.000 kişi yerinden yurdundan oldu.. İşletmeler, yollar, köprüler, su, elektrik, demiryolu ve telekomünikasyon altyapısında büyük hasarlar meydana geldi. Seller aynı zamanda yakıt ve gıda tedarikini de kesintiye uğrattı. Kıtanın en büyük ve en yoğun nakliye terminallerinden biri olan Durban Limanı da bu yağışlardan ciddi şekilde etkilendi. Bu rota günde 13.000 ağır vasıtanın geçtiği bir rota olduğu içinde çok büyük bir ekonomik etkisi oldu. Güney Afrika Hükümeti bu durumu ciddi ve acil bir yardım çabası gerektiren insani bir felaket olarak nitelendirdi ve binlerce insanın yaşamının, sağlığının ve esenliğinin hala risk altında olduğu konusunda uyarılar yaptı. Güney Afrika Devlet […]
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda bizlere bu vatanı emanet eden başta ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor, milletimizin egemenliğini ve dünyada bir ilk olan çocuklarımızın bayramını kutluyoruz. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Başa Çıkamayacak Kadar Sıcak: İklim değişikliği bazı yerleşim alanlarını nasıl yaşanamayacak kadar sıcak yapabilir? Aşırı sıcaklık stresi seviyelerinin insan sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır ve son 40 yılda iki kattan fazla artmıştır. Kaynak: Dustin Phillips (Flickr) CC BY-NC-ND 2.0. Kısaca:Dünya’nın iklimi ısındıkça, insan sağlığı için önemli sonuçlar doğuran aşırı sıcaklık ve nem vakaları artıyor. İklim bilimcileri, bizi zararlı koşullar konusunda uyarabilecek önemli bir ısı stresi ölçüsünü izliyorlar. Çok sıcak kavramı ne kadar sıcak olabilir? Dünyanın iklimi ısındıkça, sıcak hava dalgaları daha sık ve şiddetli hale geliyor. Aşırı sıcaklığın sağlık tehlikeleri, bilim adamlarını ve tıp uzmanlarını giderek daha fazla endişelendiriyor. Çünkü; ısı stresi, her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde hava ile ilgili ölümlerin en önde gelen nedenidir. Yakın tarihli bir örnek vermek gerekirse; geçen yaz ABD Pasifik Kuzeybatısını etkileyen ve yüzlerce insanın ölümüne neden olan olay rekorları kıran sıcak hava dalgası idi. Aşırı Sıcaklar, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1991’den 2020’ye kadar olan 30 yıllık dönemde hava ile ilgili olarak meydana gelen ölümlerin en önde gelen nedenidir. Kaynak: NOAA Aşırı sıcaklık stresi seviyeleri son 40 yılda iki katından fazla arttı. NASA’nın Güney Kaliforniya’daki Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan Colin Raymond, bu eğilimin devam etmesinin beklendiğini söylüyor. Raymond, Science Advances’te yayınlanan aşırı sıcaklık ve nem üzerine 2020 […]
Bu yazıdaki görselleştirmeler, 1880 ve 2021 yılları arasındaki aylık küresel sıcaklık anomalilerini (ortalamadan olan farklılıklar) gösterir. Beyazlar ve maviler daha soğuk sıcaklıkları, turuncular ve kırmızılar ise daha yüksek sıcaklıkları göstermektedir. Gördüğünüz gibi, yıllar ilerledikçe küresel sıcaklıklar insan faaliyetlerinden dolayı artmaktadır. Bu sıcaklıklar, NASA’nın Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün (GISS) verilerine dayanmaktadır. Anomaliler 1951 ile 1980 arasındaki temel döneme göre tanımlanmaktadır. “İklim sarmalı”, Reading Üniversitesi Ulusal Atmosfer Bilimi Merkezi’nden iklim bilimci Ed Hawkins tarafından tasarlanan bir görselleştirmedir. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI KAYNAK: NASA (https://climate.nasa.gov/climate_resources/300/video-climate-spiral/)
Doğu Afrika’da Kuraklık etkisini arttırıyor. Doğu Afrika, Etiyopya, Kenya ve Somali son 40 yıldır yaşanmamış bir kuraklığın içinde. Yağışlar art arda dördüncü sezonda istenilen düzeyde değil. Bu nedenle de İnsani yardım kuruluşları bu kuraklık sonucunda oluşabilecek kıtlığı önlemek için acil destek çağrısında bulundu. Yılın başından bu güne kadar hidrometeoroloji topluluğundan uzmanlar, ileriye dönük planlamaya, tavsiye ve destek sağlamak için Birleşmiş Milletler ve İnsani Yardım Teşkilatı meslektaşlarıyla sürekli diyalog halindedir. Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD’ın) İklim Tahmini ve Uygulamaları Merkezi’nin (ICPAC) son değerlendirmesi, Mart-Mayıs (MAM) 2022 yağmur sezonunun ilk ayının özellikle kurak geçtiğini gösteriyor. Bir bütün olarak baktığımız zaman; bölge normalden çok daha yüksek sıcaklıklara ve daha az yağış değerlerine sahip. Bilindiği gibi ICPAC, bir WMO bölgesel iklim merkezidir. IGAD’ın İdari Sekreteri Dr Workneh Gebeyehu, “MAM yağmurları bölge için çok önemlidir ve ne yazık ki, bugün sadece üç değil, potansiyel olarak dört ardışık başarısız sezona bakıyoruz” dedi. “Bu, hem bölgemizdeki hem de Avrupa’daki çatışmalar, COVID-19’un etkisi ve makro ekonomik zorluklar gibi diğer stres faktörleriyle birleştiğinde, Büyük Afrika Boynuzu’nda akut gıda güvensizliğine neden olmaktadır. ” Afrika Boynuzu’nda kuraklık olayları artık çok sık görülmeye başlandı ve ayrıca bu bölge son iki yılda yıkıcı bir çöl çekirgesi salgınından da etkilendi. Daha çok uzun yağışlar olarak […]
VANUATU, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNU ULUSLARARASI ADALET DİVANINA GÖTÜRÜYOR. Güney Pasifik ada ülkesi olan Vanuatu Cumhuriyeti, Paris İklim Anlaşmasında tanımlanan sera gazlarının atmosfere salınımının azaltılması konusunda “ülkelerin sorumluluklarını daha net bir şekilde açıklayan tavsiye kararlarına ihtiyaç duyduğu için” iklim değişikliği konusunu Uluslararası Adalet Divanına götürmeyi planladı. Bu yıl Eylül ayında yapılacak olan Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında, Vanuatu Cumhuriyeti Başbakanı Bob LOUGHMAN iklim değişikliğinin ülkesinde yarattığı tahribatları kısaca anlatarak; tavsiye görüşlerini almak amacıyla konunun Uluslararası Adalet Divanına götürülmesini genel kuruldan isteyecek. Mahkemenin tavsiye görüşleri ile bu konudaki uluslararası hukukun ülkeler seviyesinde daha netleşmesi ve sera gazları salınımından sorumlu sektörlerin yüksek duyarlılığı amaçlanıyor. Vanuatu Devleti, kurulduğu 1980 yılından bu yana iklim değişikliği konusunu hep birinci öncelikleri arasında bulundurdu. Uluslararası toplantılarda, “insan faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan sera gazı salınımlarında ülke olarak olumsuz katkılarının yok denecek kadar az olmasına rağmen iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden birisi olduğunu vurguladı. En son olarak Vanuatu Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı Marc Ati, 14 Mart 2022 tarihinde, aralarında Vanuatu Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosluğu’nun da bulunduğu tüm dünyadaki elçilik ve konsolosluklarına gönderdiği bir mektupla yerleşik oldukları ülkelerdeki hükümet yetkililerine yüksek önem derecesinde bu konuyu aktarmalarını ve desteklerini almalarını istedi. Dış temsilciliklerinin, bulundukları ülkelerde tüm dünyayı ilgilendiren bu konuda kamuoyunu […]
Sevgili Meslektaşlarımız. 26-27 Mart 2022 tarihinde Ankara’da yapılan Olağan Genel Kurulumuz sonrasında seçilen Yönetim ve Denetim Kurullarımız 6 Nisan 2022 tarihinde ilk toplantılarını yaparak görev bölümü yapmışlardır. Buna göre: YÖNETİM KURULUYönetim Kurulu Başkanı : Fırat ÇUKURÇAYIRII. Başkan : İsmail KÜÇÜKGenel Sekreter : Emel ÜNALMuhasip Üye : Ayhan AKGÖZSosyal İşler Üyesi : Mehmet SOYLU DENETİM KURULUBaşkan : Derya ERGÜNBaşkan Yrd.: Zeynep Feriha ÜNALÜye : Hakan KIRMIZIGÜL Mesleğimize ve ülkemize hayırlı olsun. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
IPCC: 1.5°C ısınma sınırında “Şimdi veya Asla“ Tüm sektörlerde ani ve etkin emisyon azaltımları olmadan, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak hedefine ulaşmamız imkansız. Ancak, yeni Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuna göre, iklim eylemiyle ilgili olumlu gelişmelerde mevcut.. 2010-2019’da yıllık ortalama küresel sera gazı emisyonları insanlık tarihinin en yüksek seviyelerindeydi, ancak büyüme hızının yavaşlaması ile 2010 yılından itibaren güneş ve rüzgar enerjisi maliyetleri ile pil maliyetlerinde %85’e varan ciddi düşüşler sağlandı. Rapora göre, geliştirilen politikalar ve yeni yasalar, enerji verimliliğini arttırırken, ormansızlaşma oranlarını azalttı ve yenilenebilir enerjinin dağıtımını ve kullanımını hızlandırdı. IPCC Başkanı Hoesung Lee,”Bir yol ayrımındayız. Şimdi aldığımız kararlar yaşanabilir bir geleceği güvence altına alabilir. Isınmayı sınırlamak için gereken araçlara ve bilgi birikimine sahibiz” dedi. “Birçok ülkede alınan iklim eylemi beni cesaretlendiriyor. Etkili olduğu kanıtlanmış politikalar, düzenlemeler ve piyasa araçları bulunmaktadır. Bunlar büyütülür ve daha geniş ve adil bir şekilde uygulanırsa, etkin emisyon azaltımlarını destekleyebilir ve yeniliği teşvik edebilirler.” Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, son raporun “tutulan iklim vaatlerinin bir nakaratı … bir utanç dosyası” olduğunu söyledi. António Guterres bir video mesajında; “Ülkelerin yapacağı seçimler artık taahhütleri 1.5 dereceye kadar çıkaracak veya kıracak. Yenilenebilir kaynaklara geçiş, bozulan küresel enerji karışımımızı onaracak ve bugün iklim etkilerinden muzdarip milyonlarca […]
TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI 32.GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ Küresel düzeyde etkili olan COVİD-19 salgınının yaygın olduğu bu süreçte 32. Olağan Genel Kurulumuzu düzenliyoruz. COVİD sürecinde yaşananlar, Dünyadaki tüm üretim araçlarının belli merkezler tarafından ele geçirilmesi için gerekli alt yapıların oluşturulduğunu ve süreçlerin kolayca kontrol edildiğini göstermektedir. Sınır tanımayan atmosferin meslek insanları olarak bir kez daha bir aradayız. Suni olarak oluşturulan sınırlar ile doymak bilmeyen sürekli daha fazlasına sahip olmak isteyenlerin yarattığı savaşların neden olduğu sonuçları hep birlikte yaşamaktayız. Dünyanın herhangi bir yerindeki hava olayının başka yerleri etkilediği gibi, savaşlarda nerede olursa olsun, değişik boyutları ile mutlaka bir yerleri etkiliyor. Savaşlardan en fazla etkilenenler ise, yoksullar, çocuklar ve kadınlardır. Biliyoruz ki; dilleri, dinleri ve ırkları ne olursa olsun aynı felaketlere maruz kalan insanlar aynı acıları yaşarlar. Bu nedenle de Dünyanın neresinde, her ne amaçla olursa olsun her türlü savaşa hayır diyoruz. Yaşamın temel kaynağı olan toprak, hava, su ve gıdanın yanı sıra yaşam alanlarına sahip çıkmanın ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasının çok daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. Yaşama sahip çıkabilmek için mesleki alanlardaki bilgileri halkın lehine kullanarak yaşam standartlarını yükseltmek gerekmektedir. Yaşam standartlarının yükselmesi için öncelikle doğanın, doğal kaynakların korunması gereklidir. Her türlü yapılaşma ve faaliyetin doğa ile barışık, doğayı yok etmeyecek, doğal […]
Adalet Bakanlığı, Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından 25.01.2022 tarihinde “2022 Yılı Bilirkişilik Başvuru Usul ve Esasları ile Bilirkişiliğe Kabule İlişkin Duyuru” Hakkında Zorunlu Açıklama 2022 Yılı Bilirkişilik Başvuru Usul ve Esasları ile Bilirkişiliğe Kabule İlişkin, Adalet Bakanlığı, Bilirkişilik Daire Başkanlığı tarafından 25.01.2022 tarihinde yayınlanan yayımlanan duyuru ile, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri uyarınca, temel ve alt uzmanlık alanları (EK-1) ile aranan nitelikleri (Ek-2) taşıyanlar arasından bilirkişilik başvurularının yapılması istenmektedir. Meteoroloji Mühendisleri Odası, TMMOB birlikteliği içerisinde bilirkişiliği bir iş alanı olarak görmeyip, öncelikle mahkemelere yardımcı olan kamusal bir hizmet alanı olarak görmektedir. Bilirkişilik geçmişten beri birçok sorunu içerisinde barındırmıştır/barındırmaktadır. Sorunların azaltılması amacıyla yapılan her türlü değişiklik belli bir ölçüde sorunların azaltılması için katkısı olsa da yeni sorunları da gün yüzüne çıkarmaktadır. Burada önemli olan sorunları en aza indirecek yöntemin belirlenerek kamusal hizmetin en sağlıklı şekilde sağlanmasını sağlayabilmektir. Bu kapsamda mahkemeler süreci meslek kuruluşları ile ortaklaşa çözüme kavuşturulmaya çalışılmalıdır. Bilirkişilik alanında yaşanan en önemli sorunlar, konu ile ilgili atanan bilirkişinin (!) mesleki yeterliliğinin olmamasıdır. Bilirkişiliği meslek olarak gören kişi/kişilerin mesleki alanı dışındaki alanlarda da bilirkişi (!) olabilmek için başka çalışma yöntemlerini denemektedirler. Diğer önemli sorun, bilirkişilere verilen dosya sayısının fazla olmasından kaynaklı, mesleki alanı ile ilgili […]
23 MART 2022 DÜNYA METEOROLOJİ GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN. Nasıl ki Tıp Bilimi dünyasının hastalıklara karşı ana söylemi “erken teşhis hayat kurtarır” ise Meteoroloji Bilimi dünyasının da afetlere karşı yaşam ve yaşam kaynaklarını korumak için ana söylemi “Erken Uyarı, Erken Eylem” olmak zorundadır. Bildiğiniz gibi tüm dünyada her yılın 23 Mart günü “Dünya Meteoroloji Günü” olarak kutlanılmaktadır. Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO), 23 Mart 1950’de imzalanan kuruluş Sözleşmesinin yürürlüğe girmesini her yıl tüm dünyada belli bir konu ve çeşitli etkinlikler ile anmaktadır. Birleşmiş Milletlerin uzman bir kuruluşu olan WMO, dünya atmosferinin durumunu, davranışını, kara ve okyanuslarla olan etkileşimini araştırır. Hava, iklim, toprak ve su kaynakları ile ilgili uluslar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlar. Her Dünya Meteoroloji Günü; Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Servislerinin toplumların güvenliği ve esenliği için yaptıkları önemli katkıları ortaya koyan ulusal ve uluslar arası etkinliklerle kutlanan bir gündür. Dünya Meteoroloji Günü için seçilen temalar, hava, iklim veya su ile ilgili güncel konuları yansıtmaktadır. 2022 yılının konusu da “Erken Uyarı ve Erken Eylem” dir. Her dünya meteoroloji günü konusunda olduğu gibi bu konunun da seçilmesinin ana sebeplerinden biri özellikle iklim değişikliği ile birlikte artan doğal afetlere dikkat çekerek Afet Riskinin Azaltılması için “Hidrometeoroloji ve İklim Bilgileri”nin önemini ortaya koyabilmektir. WMO’nun en […]
Sevgili Meslektaşlarımız; Ne yazık ki ülkemizde uzun yıllardır bilerek yada bilmeyerek, iklim ile ilgili sempozyumlarda, panellerde, zirvelerde, “Meteoroloji Bilimi ve bu bilimin temsilcileri ” ısrarla yok sayılmaya devam etmektedir. Hiç şüphesiz bu toplantıları ve aktiviteleri düzenleyenlerin bizi yok saymasıyla biz yok olmayacağız. Meteoroloji alanında eğitim yapan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ve Samsun Meteoroloji Mühendisliği Bölümü bu tavırlara ne kadar duyarlı ve tepkilidir bilmiyoruz ama meslek odası olarak bizler elimizden geldiğince tepki veriyoruz ve her platformda da vermeye devam edeceğiz. Aşağıda okuyacağınız metin Eco İklim Zirvesi(!)ni düzenleyen ATO ve Zirve yetkililerine odamız tarafından gönderilen metindir. Bilgilerinize sunulur. Sayın Yetkili; 30-31 Mart 2022 tarihleri arasında ATO Congresium da düzenlenecek olan EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarının amacının İklim değişikliğine karşı farkındalığın yaratılması, sorunların tartışılması ve çözümlerin aranması olduğu ifade edilmektedir. Öncelikle bu zirvenin tabi ki amaçlarına ulaşması bizimde yürekten arzu ettiğimiz bir sonuç olacaktır. Bununla birlikte bazı konulara dikkat çekmekte mesleki bir sorumluluğumuzdur. Şöyle ki; Bütün dünyada iklim konusunda yapılan çalışmalar Birleşmiş Milletler ve onun uzman bir kuruluşu olan Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) şemsiyesi altında yapılmaktadır. Bunun nedeni ise İklim Değişikliği konusunun sadece bir ülkenin sorunu olmayıp tüm insanlığın ortak sorunu olmasıdır. WMO Şemsiyesi altında yapılmasının nedeni de iklim dediğimiz tanımın […]
22 MART DÜNYA SU GÜNÜ BİR KEZ DAHA, SU GÜNÜNDE SUYUN ÖNEMİNDEN SÖZ EDECEĞİZ DE … Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Dünya Su” gününde, birçok yerden, suyun önemine ilişkin atıflar yapılarak suyun yaşamın temel olgusu olduğu, susuz yaşam olamayacağı belirtilerek, su sorunları iklim değişimine bağlanmaya çalışılacaktır. Geçmişten günümüze savaşların bir kısmı doğrudan, bir kısmı da gizli olarak su kaynaklarına sahip olmayı amaçlamaktadır. Ancak savaşlar su kaynaklarına sahip olmayı amaçlarken diğer taraftan kaynakların kirlenmesine ve yok olmasına da neden olmaktadır. Dünyamızda karalar üzerinde suyun dağılımı çok büyük farklılıklar göstermektedir. Bazı bölgelerin su yoksunu olmasından, bazı bölgelerde ise insanların alım gücünün yetersiz olmasından suya erişim konusunda sorunlar yaşanmaktadır. UNESCO’nun 2019 Dünya Su Raporuna göre iki milyar insanın temiz su kaynaklarına düzenli erişemediği, 4,3 milyar insanın ise halen sıhhi tesisat kullanamadığı belirtilmektedir. Ülkemiz ve Su Suların kaynağı olan yağış ülkemiz coğrafyasında çok farklılıklar göstermektedir. Karadeniz Bölgesinde bazı yerler 2500 mm, İç Anadolu Bölgesi bazı yerler 250 mm kadar yağış alırken ülkemizin uzun yıllar yağış ortalaması 570 mm olarak hesaplanmaktadır. Havzaların fiziki ve iklimsel özelliklerinden dolayı havza verimi açısından su miktarları ve havza içerisinde suyun kullanılabilir su miktarları çok büyük farklılıklar göstermektedir. Ülkemiz değişik büyüklülerde, farklı fiziki, beşeri ve iklim özellikleri taşıyan […]
Bu toprakları vatan yapan başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. 18 Mart Çanakkale Zaferimiz ve şehitleri anma günümüzün yıl dönümü kutlu olsun. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
İnsanlarımızı ve gelecek nesilleri koruyun: Su ve İklim Liderleri acil eylem çağrısında bulunuyor. Daha iyi karar vermek için daha iyi veriler gerekli Cenevre 8 Mart 2022 (WMO) – Su ve İklim Koalisyonu liderleri, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin büyüyen küresel iklim değişikliğine ilişkin su mevcudiyetine yönelik tehditler ve su ile ilgili tehlikeler gibi endişe verici yeni bilimsel kanıtları karşısında “insanlarımızı ve gelecek nesilleri korumak” için daha acil ve birleşik eylem çağrısı yayınladılar. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı şu anda yılın en azından bir bölümünde ciddi su kıtlığı yaşıyor ve iklim değişikliğinin tüm su döngüsü için sonuçları olan yağış modellerini değiştirmesiyle bu durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor. Buzulların geri çekilmesinden ve permafrost erimesinden kaynaklanan hidrolojik değişikliklerin etkileri geri dönüşü olmayan noktaya yaklaşıyor. Dünyadaki suyun sadece %0,5’i kullanılabilir ve tatlı su olarak bulunur. Ancak son 20 yılda, karasal su depolama – toprak nemi, kar ve buz dahil olmak üzere toprak yüzeyindeki ve yeraltındaki tüm sular – yıllık toplam insan su tüketiminden daha yüksek bir oranda düştü. Nüfus artışı ve çevresel bozulma göz önüne alındığında, bunun gelecekteki su güvenliği için çok büyük olumsuz sonuçları olacaktır. Su ve İklim Koalisyonu Liderleri Eylem Çağrısında bulunurken; ” Toplumlarımızın ve ekonomilerimizin iklim değişikliğine en iyi nasıl direneceğini yeniden […]
Bugün 8 Mart! Anayasamızın 10. Maddesi; “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” der. Oysa; kadınlar, çalışma ve toplumsal yaşamda, erkeklere oranla cinsiyetlerine bağlı olarak farklı konularda olumsuz anlayış, davranış ve tutumlarla karşılaşmaktadırlar. Ülkemizde, kadınların toplum içindeki ekonomik, kültürel ve sosyal etkinliği hala istenilen seviyede bulunmamaktadır. Eğitim, istihdam ve sosyal yaşama katılım oranları ve bu oranlarda görülen düşüş bunun en açık göstergesidir. Kadının sosyal statüsü, eğitim ve istihdamı açısından ülkemiz, ne yazık ki 3. Dünya ülkeleri arasında yer almaktadır. Kadınlar hala eğitim ve diğer toplumsal hizmetlere erişmekte güçlükler yaşamakta, çoğunlukla karar alma süreçlerinin dışında bırakılmakta, baskı, taciz ve şiddete maruz kalmakta, töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedirler. Kadınlar, çalıştıkları işyerlerinde bir taraftan yükselme ve terfilerde ayrımcılığa maruz kalırken, diğer taraftan tacize, şiddete ve mobbinge uğramaktadırlar. Bu nedenlerle 8 Mart kadınlar için özel bir gündür. Dünya genelinde kadın hakları alanında son yıllarda olumlu gelişmeler sağlansa bile kadınlar açısından birçok sorun hala çözülebilmiş değildir. Dünyadaki en yoksul insanların %70’i kadındır. Dünyadaki eğitim almamış insanların 2/3’si yine kadınlardır. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği mücadelenin sembolü kabul edilen bugün, 8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde tekstil sektöründe […]
İklim değişikliği: insan refahı ve gezegenin sağlığı için bir tehdit.Şimdi harekete geçmek geleceğimizi güvence altına alabilir. BERLİN, 28 Şubat 2022 – İnsan kaynaklı iklim değişikliği, doğada tehlikeli ve yaygın bozulmalara neden oluyor ve riskleri azaltma çabalarına rağmen dünya çapında milyarlarca insanın hayatını etkiliyor. Bilim insanları, bugün yayınlanan en son Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporu, insanlar ve ekosistemlerin en çok etkilenenler olduğunu ortaya koymaktadır IPCC Başkanı Hoesung Lee, “Bu rapor, eylemsizliğin sonuçları hakkında ciddi bir uyarıdır” dedi. “İklim değişikliğinin refahımız ve sağlıklı bir gezegen için ciddi ve artan bir tehdit olduğunu gösteriyor. Bugünkü eylemlerimiz, insanların ve doğanın artan iklim risklerine nasıl tepki vereceğini şekillendirecek.” Dünya, önümüzdeki yirmi yılda 1,5°C (2,7°F) küresel ısınmayla birlikte kaçınılmaz çoklu iklim tehlikeleriyle karşı karşıya kalacak. Bu sıcaklık artış seviyesinin geçici olarak aşılması halinde bile, geri dönüşü olmayan ek ciddi etkilere yol açacaktır. Altyapı ve alçak kıyı yerleşimleri de dahil olmak üzere tüm toplumlar için riskler artacaktır. Artan risklerle başa çıkmak için acil eylem gerekli Artan sıcak hava dalgaları, kuraklıklar ve seller bitkilerin ve hayvanların tolerans sınırlarını çoktan aşarak ağaçlar ve mercanlar gibi türlerde toplu ölümlere neden oluyor. Bu aşırı hava olayları eşzamanlı olarak meydana geliyor ve yönetilmesi giderek zorlaşan kademeli etkilere neden oluyor. Özellikle Afrika, […]
Bu panel TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası, Havacılık Meteorolojisi Komisyonu tarafından ; havayolu personeli, uçuş ekibi, ATC personeli ve havalimanlarında görev yapan Meteorolojistler’in çalışma sahalarındaki görevlerini icra aşamasında, ortak bakış açısı kazanmaları amacıyla hazırlanmıştır. Panel 4 Bölüm olarak gerçekleştirilecektir. 01.BÖLÜM – Uçuş Kuralları ve Havacılık Frezyolojisi Bahadır Giden – Meteoroloji Mühendisi – THY Emekli Yönetici 02. BÖLÜM – Havacılık Meteorolojisi ve Yayınların Önemi Gizem Buğday – Meteoroloji Y. Müh. Öğretim Görevlisi – Özyeğin Üniversitesi 03. BÖLÜM – Havalimanlarının İncelenmesi Nilay Kaçmaz – Meteoroloji Y. Mühendisi – Türk Hava Yolları – Meteorolojik Analiz ve Raporlama Şefi Merve Açar – Meteoroloji Y. Mühendisi – Türk Hava Yolları – Meteorolojik Analiz ve Raporlama 04. BÖLÜM – Dünyadaki Gelişmeler Prof. Dr. İsmail Gültepe – OnTechU (Kanada), NDU (USA), THK Araştırmacı Onur Durmuş – Meteoroloji Y. Mühendisi – Öğretim Görevlisi – Türk Hava Kurumu Üniversitesi Meteoroloji Mühendisleri Odası is inviting you to a scheduled Zoom meeting. Topic: Havacılık Meteorolojisinin Sivil Havacılık Sektöründeki Yeri ve ÖnemiTime: Mar 5, 2022 07:30 PM Istanbul Join Zoom Meetinghttps://us06web.zoom.us/j/83405656962?pwd=dXBqWXdVMmpxclRWakFYK1FzVWZkZz09 Meeting ID: 834 0565 6962Passcode: 899763 Bu Panelin “Çalıştığınız yerlerde Meteoroloji Mühendisi olarak fark ve farkındalık yaratma ” yolunda sizlere önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
2100 yılına kadar Orman yangınlarının sayısının % 50 oranında artması bekleniyor. Yeni hazırlanan bir rapora göre; Küresel ölçekte olmak üzere; iklim değişikliği ve arazi kullanımındaki değişimler nedeniyle Orman yangınlarının sayısında, 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050’ye kadar yüzde 30 ve 2100 yılı sonuna kadar da yüzde 50’ye oranında artması bekleniyor. Bu yangınların daha sık ve daha yoğun olması öngörülüyor. BM Çevre Programı (UNEP) ve GRID-Arendal tarafından hazırlanan Orman Yangınlar Yayılıyor: Peyzaj Yangınlarının Olağanüstü Yükselen Tehdidi raporuna göre, Kuzey Kutbu bile artan orman yangını riskiyle karşı karşıya. Bu rapor Hükümetleri orman yangınlarına yönelik yatırımlarını radikal bir şekilde “önleme ve hazırlıklı olma” konusunda odaklanmaya çağırıyor. Rapor, 28 Şubat’ta Nairobi’deki BM Çevre Asamblesi’nin başlamasından ve Etkiler, Uyum ve Kırılganlığa ilişkin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli ( IPCC )raporunun yayınlanmasından önce yayınlandı. Orman yangınları ve iklim değişikliği karşılıklı olarak etkisini arttırmaktadır. Artan kuraklık, yüksek hava sıcaklıkları, düşük bağıl nem, yıldırım ve kuvvetli rüzgarlar, daha sıcak, daha kuru ve daha uzun yangın mevsimleriyle sonuçlanan iklim değişikliği nedeniyle orman yangınları daha da kötüleşiyor. Aynı zamanda, iklim değişikliği, çoğunlukla turbalıklar ve yağmur ormanları gibi hassas ve karbon açısından zengin ekosistemleri tahrip ederek, orman yangınlarının etkisini daha da kötüleştiriyor. Turbalık Nedir? Turbalıklar, sulak alanların etrafındaki bitkilerin su altında, oksijensiz […]
Bildiğiniz gibi 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında Konya’da İklim Şürası gerçekleştirilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’un ifadesi ile bu Şûra, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda Türkiye’nin yol haritasını oluşturacak. Sayın Bakan, her ne kadar İklim Şürası tüm sektörlerin ve aktörlerin katılımı ile gerçekleşecek bir şüra olacak dese de TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak, üstelik de talep etmemize rağmen, pandemi sebep gösterilerek bu şüraya davet edilmedik. Ne diyelim, Konya’da pandemiyi arttıracak tek sektör ve aktör bizmişiz demek ki… Kaderimizde; Sütsüz Peynir, Arısız Bal, Etsiz Sucuk dan sonra Meteoroloji Mühendisleri Odası olmadan ülkemizin İklim değişikliği ile mücadele konusunda yol haritasını oluşturacağı bir İklim Şürasını da görmek varmış…. Oysa ilkokul kitaplarına bile girmiş bir tanıma göre İklim ; uzun yıllar boyunca gözlenen meteorolojik parametrelerin bir ortalamasıdır. Değişimi izlemek için öncelikle oluşum bilinmelidir. Bu nedenle meteoroloji bilimi olmadan yapılan iklim çalışmaları sütsüz peynir, arısız bal gibidir. Biz oda olarak buna sessiz kalmayacağız ama İTÜ ve Samsun Meteoroloji Mühendisliği Bölümlerimizden de benzer şekilde tepki bekliyoruz. Mesleğimizi ve meslektaşlarımızın hakkını korumak sadece meslek odamızın değil aynı zamanda bu mesleğin eğitimini veren üniversitelerin ve mesleği icra eden herkesin ortak görevidir. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili olarak 8 Şubat 2022 tarihinde yayınlanan […]
IPCC, etkiler, adaptasyon ve kırılganlık hakkındaki raporu değerlendiriyor… Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), etkiler, uyum ve kırılganlık hakkında önemli bir raporu değerlendirmek için 14 – 25 Şubat 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek bir sanal toplantı düzenledi. IPCC Altıncı Değerlendirme Raporunun ikinci bölümü olan bu rapor, doğal, sosyal ve ekonomik bilimleri bir araya getirerek sosyal adaletin rolünü, yerli ve yerel bilgi gibi çeşitli bilgi biçimlerini vurgulamaktadır. Bu rapor ayrıca, iklim risklerini ele almak için acil eylemin artan önemini de yansıtıyor. Rapor, yerel ve bölgesel düzeylerde daha fazla bilgi ve biyoçeşitlilik ile iklim değişikliği arasındaki bağlantıları inceliyor. IPCC Çalışma Grubu II tarafından hazırlanan rapor, Ağustos 2021’de yayınlanan ve iklim değişikliğinin yaygın, hızlı ve yoğunlaştığını gösteren Altıncı Değerlendirme Raporuna Çalışma Grubu I’in yaptığı katkıları temel almaktadır. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas açılış oturumunu anlattı. “İklim değişikliğinin etkileri şimdiden çok görünür durumda. Bunların dünya çapında gerçekleştiğini gördük” dedi Prof. Taalas. Dünyanın özellikle savunmasız bölgeleri arasında Afrika, Güney Asya ve Pasifik adalarının bulunduğunu ifade etti.. Prof. Taalas spor camiasını örnek vererek; “Şu anda Çin’de yüksek performans gösteren sporcularımızın olduğu Kış Olimpiyat Oyunları var. Onlara doping maddeleri verirseniz, daha da etkili olurlar. Atmosfere yaptığımız şey tam olarak budur.. Atmosfere doping yapıyoruz. Dopingimiz, fosil yakıtların kullanımıdır […]
2021’de Güney Avrupa’da ve dünyanın Sibirya gibi diğer bir çok bölgesinde şiddetli orman yangınları meydana geldi. Günümüzde artık Meteorolojik Uydu verileri ve ürünleri ile yetkililerin orman yangınlarını izlemesi ve bunlarla mücadele etmesi için yeni metotlar geliştirmesine yardımcı oluyor. İklim değişikliği nedeniyle daha uzun süre sıcak hava dalgalarını yaşadıkça uzmanlar, orman yangınlarını önleme ve orman yangınları ile mücadele stratejilerinin giderek daha önemli olduğunu söylüyor. Güney Avrupa’da yazın gelişi ile duygusal ve özlenenmiş bir savurganlık yaşanır.. Güneşli kumsallar, rüya gibi koylar, sarp kayalıklar, nefes kesen festivaller, efsanevi şehirler ve göz kamaştırıcı masmavi denizler her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çeker.. Ancak, yaz mevsiminin biraz uğursuz denilebilecek bir yanı da var. Sıcak ve kuru hava başta çalılıklar olmak üzere yüzey bitki örtüsünü kavurabilir, tarlaları kurutabilir ve ormanları da kurutarak orman yangınları için mükemmel koşulları yaratabilir. Yaz aylarında bir çok ülkede doğal olarak orman yangınlarının çıkması beklenir.. Ancak bu yangınların genellikle 2021’de yaşanan birçok orman yangınları gibi ciddi ve şiddetli sonuçlar da yaratması da beklenmez… Güney Avrupa yanıyor Bir dizi yıkıcı orman yangınları, önce Haziran ayında ve ardından Temmuz ayının sonundan Ağustos ayının ortasına kadar rekor kıran sıcak hava dalgalarıyla aynı zamanda meydana geldi. Türkiye, Yunanistan, İtalya, Fransa, Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve İspanya, Kuzey Afrika’da Cezayir ve Tunus dahil […]
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak İklim Değişikliği Başkanlığı Başkanı Sayın Orhan SOLAK beyi makamında ziyaret ettik. Ziyaretimizde yaptığımız görüşmeye İklim Değişikliği Başkanlığı, İklim Değişikliğine Uyum ve Yerel Politikalar Dairesi Başkanı Sayın Çiğdem TUĞAÇ da katıldı. Ziyaretimizde İklim Değişikliği Başkanlığı’nda yeni yapılanma sürecinde Meteoroloji Mühendislerinin de yer alması gerektiği konusunda görüş birliği oluştu. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Çin, Kış Olimpiyatları için meteoroloji hizmetlerini seferber etti. Çin Meteoroloji Servisi (CMA), 2022 Olimpiyat ve Paralimpik Kış Oyunları için etkinliklerin sorunsuz ve güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak için meteoroloji hizmetlerini seferber etti. Oyunlar 4-20 Şubat 2022 tarihleri arasında Pekin belediyesinde ve Hebei eyaletinde gerçekleştirilecek. Paralimpik Oyunlar ise 4-13 Mart tarihleri arasında yapılacak. Tüm mekanlar ve etkinlikler için hava durumu bilgileri ve tahminleri (sıcaklıklar, nem ve rüzgar hızı) içeren özel bir web portalı hazırlandı. Hiç şüphesiz Hava durumu sportif aktivitelerde önemli bir faktördür. Doğru ve güvenilir tahminler, sıcaklık, nem, görüş mesafesi ve şiddetli rüzgar uyarıları, etkinlik planlamasını, atletik performansı ve parkur koşullarını etkiler. Ayrıca sporcuların, sporculara destek olan tüm personelin, seyircilerin ve geçiş operasyonlarının güvenliğini sağlar. Özellikle açık hava etkinlikleri için çok kısa vadeli tahminler son derece önemlidir. Yüzey sıcaklığı, nem ve rüzgarın doğru ve yerinde ölçülmesi suni kar yapma ve kar depolama süreçlerine olumlu katkı sağlar. Pekin kentsel alanı açılış ve kapanış törenlerinin, tüm buz yarışmalarının ve snowboard etkinliklerinin yapıldığı yer olacak. Tüm alp disiplini kayağı ve kayma etkinlikleri, Pekin şehrinin Yanqing bölgesindeki (Pekin merkezinin ~60 km kuzey batısındaki) Haituoshan dağ bölgesinde yapılacaktır. Nordik kayak ve kayakla atlama etkinlikleri, Hebei eyaletindeki Zhangjiakou şehrinin Chongli ilçesinde (Pekin şehir merkezinin ~100 km […]
WMO iki mega flaş yıldırım rekorunu onayladı. Cenevre, 1 Şubat 2022 (WMO) – Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Kuzey ve Güney Amerika’daki sıcak noktalarda şimşek çakmaları için iki yeni dünya rekorunun kırıldığını açıkladı. En son uydu teknolojisinin yardımıyla, küresel, yarı küresel ve bölgesel extremlerin resmi kayıtlarını tutan WMO’nun Hava ve İklim Extremleri Komitesi şunları kabul etti: 29 Nisan 2020’de güney Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı bölgelerinde 768 ± 8 km (477.2 ± 5 mil) yatay mesafe kat eden en uzun tek flaş. Bu değer Amerika Birleşik Devletleri’ndeki New York City ile Columbus Ohio arasındaki mesafeye eşittir veya başka bir örnekle İngiltere’nin Başkenti Londra ile Almanya’nın Hamburg şehri arasındaki mesafeye eşittir. 18 Haziran 2020’de Uruguay ve kuzey Arjantin üzerinde bir gök gürültülü fırtına boyunca sürekli olarak gelişen flaştan itibaren tek bir şimşek çakma süresi için en uzun süre 17.102 ± 0.002 saniyedir. Tespit edilen en uzun mega flaş mesafesi için önceki rekor, 31 Ekim 2018’de Güney Brezilya’nın bazı bölgelerinde görülen 709 ± 8 km (440,6 ± 5 mil) lik mesafedir. Önceki rekordan 60 kilometre kadar daha fazla olan yeni rekorunda belirlenmesinde daha öncede kullanılan maksimum büyük daire mesafesi metodolojisi kullanılmıştır.. Daha önceki en uzun süreli mega flaş, 4 Mart 2019’da kuzey Arjantin üzerinde […]
26 Ocak 2022 tarihinde yeni yılın ilk ziyaretini Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı , Meteoroloji Genel Müdürlüğüne yaptık. MGM Genel Müdürü Volkan Mutlu ÇOŞKUN beye yaptığımız ziyarette MGM de yeni atanan 76 meslektaşımızın atanma sürecindeki değerli katkıları ve çabaları için kendisine teşekkür ettik. Kurumsal ve Mesleki konularda karşılıklı olarak görüş alışverişinde bulunduk. Misafirperliği için meslektaşımız MGM Genel Müdürü Sayın Volkan Mutlu COŞKUN’a teşekkür ederiz. TMMOB METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Yeni kum ve toz tahmini web sitesi açıldı. Hava durumunu, iklimi, çevreyi ,sağlığı ve dünyanın birçok yerinde ekonomileri etkileyen , Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki kum ve toz fırtınaları tahminlerine ve uyarılarına ve bu büyük tehlikeler hakkında daha fazla bilgi için alabilmek için artan kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış yeni bir web sitesi sayesinde artık bu konudaki bilgilere daha kolay erişilebilir. Web sitesi, WMO’nun Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Avrupa Kum ve Toz Fırtınası Uyarı Danışma Merkezi’ni destekleyen İspanya Meteoroloji Devlet Ajansı (AEMET) ve Barselona Süper Bilgi İşlem Merkezi’nden (BSC-CNS) oluşan bir konsorsiyum tarafından işletilmektedir. Barcelona Toz Bölge Merkezi, operasyonel SDS-WAS ürünlerinin üretilmesinde ve araştırmaların desteklenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Afrika ülkeleri için özel ürünler geliştirmeye ve uyarıları ve tahminleri kullanma ve yayma kapasitesi oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Erken uyarı sistemlerinin ve zarar azaltma planlarının geliştirilmesini desteklemek için özellikle Sahra ve Orta Doğu gibi çöl bölgelerinde doğru bilgi ve tahminlere artan bir ihtiyaç vardır. 2010 yılından bu yana, web sitesi mevcut toz tahminlerine ve gözlemlerine ve ayrıca mineral tozu araştırmalarındaki gelişmelere ilişkin bilgilere erişim sağlamaktadır. Kum ve toz fırtınaları web sitesi yeni web sitesi kullanıcı topluluğu, güneş enerjisi santrali yöneticileri, havacılık uzmanları ve çevre ve halk sağlığı sektörlerinden politika yapıcılar […]
WMO’nun konsolide edilen verilerine göre 2021, kaydedilen en sıcak yedi yıldan biri oldu. Cenevre, 19 Ocak 2022 (WMO) Ortalama küresel sıcaklıklar 2020-2022 de gerçekleşen La Niña tarafından geçici olarak soğutulmuş olsa da, Dünya Meteoroloji Teşkilatı ( WMO ) tarafından konsolide edilen önde gelen altı uluslararası veri kümesine göre 2021 yılı, kaydedilen en sıcak yedi yıldan biri oldu. Küresel ısınma ve diğer uzun vadeli iklim değişikliği eğilimlerinin, atmosferdeki rekor düzeyde ısı tutan sera gazlarının bir sonucu olarak devam etmesi bekleniyor. 2021’de gerçekleşen ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi (1850-1900) seviyelerin yaklaşık 1,11 (± 0,13) °C üzerinde oldu. 2021 yılı, WMO tarafından derlenen tüm veri kümelerine göre, küresel sıcaklığın sanayi öncesi seviyelerin 1°C üzerinde olduğu art arda 7. yıldır (2015-2021). WMO, en kapsamlı ve güvenilir sıcaklık değerlendirmesini sağlamak için altı uluslar arası veri kümesi kullanmaktadır. Aynı veriler, uluslar arası toplumu küresel iklim göstergeleri hakkında bilgilendiren yıllık İklim Durumu raporlarında da kullanılmaktadır. Özellikle bireysel yıllar arasındaki farklar bazen marjinal olabileceğinden bireysel yılların sıralaması, uzun vadeli olarak düşünülmelidir. 1980’lerden bu yana, her on yıl bir öncekinden daha sıcak oldu. Bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenmektedir. En sıcak yedi yılın tamamı 2015’ten bu yana geçti ve 2016, 2019 ve 2020 ilk üçü oluşturdu. 2016’da […]
NASA tarafından yapılan sıcaklık analizlerine göre 2021 yılı devam eden sıcaklık artışı trendinde 6. en sıcak yıl oldu. Bu veri görselleştirmesi, 2021’de gezegenimizin yüzeyindeki küresel sıcaklık anomalilerini gösterir. Kuzey Kutbu gibi bölgelerde, kırmızı ile gösterilen normalden daha yüksek sıcaklıklar ve normalin altındaki sıcaklıklar mavi renkle gösterilmiştir.. Kaynak: NASA NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan bağımsız analizlere göre, Dünya’nın 2021’deki küresel ortalama yüzey sıcaklığı, 2018 yılı ile birlikte en sıcak altıncı olarak belirlendi. NASA’nın New York’taki Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’ndeki (GISS) bilim insanlarına göre; gezegenimizin uzun vadeli ısınma eğilimini devam ettiren 2021 yılındaki küresel sıcaklıklar, NASA’nın başlangıç dönemi için baz aldığı sıcaklık ortalamalarının 1,5 derece Fahrenhayt (0,85 santigrat derece) üzerindeydi. NASA, küresel sıcaklığın zaman içinde nasıl değiştiğini görmek için 1951-1980 dönemini temel almaktadır. Toplu olarak bakıldığı zaman; dünyamızın son sekiz yılı ,1880 yılında başlayan modern anlamda gözlem kayıtlarının tutulmasından bu güne kadar gözlemlenen en sıcak sekiz yıl oldu. Yıllık sıcaklık gözlem verileri, bilim insanlarına gezegenimizin ısındığını ortaya koyan küresel sıcaklık kayıtlarını oluşturuyor. NASA’nın sıcaklık gözlem kayıtlarına göre, 2021’de Dünya, sanayi devriminin başlangıcı olan 19. yüzyılın sonlarında ki sıcaklık ortalamalarından yaklaşık 1,9 Fahrenheit (veya yaklaşık 1,1 santigrat derece) daha sıcak oldu.. NASA Yöneticisi Bill Nelson, “Bilim şüpheye yer […]
WMO Araştırma Kurulunun yeni liderini belirledi… Profesör Amanda Lynch Profesör Amanda Lynch (Amerika Birleşik Devletleri), WMO Üyelerinin amaçlarını ve farklı araştırma programlarının faaliyetlerini uygulamak , kapsamlı araştırma önceliklerine dönüştürmekten sorumlu olan WMO Araştırma Kurulu Başkanı olarak seçildi. Başkan, “Hizmet için Bilim”e ve hava, iklim ve su şokları karşısında güvenlik ve refahı güvence altına almak için en iyi bilginin mevcut olmasını sağlamaya kararlıdır. Bu, araştırma ve operasyonlar arasında, disiplinler arasında ve sektörler arasında etkili karar desteğini önleyen duvarları, engelleri aşarak başarılabilir.” “Bu vizyonu gerçekleştirmek, hava, su, iklim ve ilgili bilimlerde yenilik gerektirir. Gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları ve yetenekleriyle ilgilenmeyi, açık ve kapsayıcı bir işgücünü ve dünya çapında genç bilim insanlarının tanıtımını gerektirir. WMO’nun teknik komisyonları, Birleşmiş Milletler kuruluşları, akademi, araştırma merkezleri ve finansman kuruluşları arasında güçlü bağlantılar gerektirir.” Lynch, “Bu şekilde hizmet etmem istenmesi çok heyecan verici, çünkü bir araştırmacı olarak yaptığım işin özü, doğal ve insan sistemlerinin nasıl etkileşime girdiğine ve bunu her ikisine de fayda sağlayacak şekilde nasıl yapabileceklerine odaklanıyor” dedi. Brown Çevre ve Toplum Enstitüsü’nün direktörü olarak görev yapan dünya, çevre ve gezegen bilimleri profesörü. “Aynı zamanda göz korkutucu bir görev çünkü iklim değişikliği, nüfus artışı ve kentleşme gibi zorluklar, hava veya iklimle ilgili streslere hazırlıklı olmayı her […]
Yeni Web Portalı Tahmin Ürünlerine Erişimi Kolaylaştırıyor. WMO, önemli meteorolojik analizleri ve tahmin ürünlerini daha kolay erişilebilir hale getirmek için yeni bir web portalı oluşturdu. En son yapılan WMO Olağanüstü Kongresinde, Dünya Gözlem Verilerinin Uluslararası Değişimi için WMO Birleşik Politikası kabul edildi.. Bu kararın en önemli sonuçlarından biri, Üyeler için yüksek kaliteli analiz ve tahmin ürünlerine daha geniş ve daha kolay erişim olacaktır. Bu arada, özellikle Küresel Temel Gözlem Ağı’ndan (GBON) gelenler olmak üzere daha fazla ve daha iyi özümsenen gözlemsel verilerin kullanılması, belirlenmiş Küresel Veri İşleme ve Tahmin Sistemi (GDPFS) Merkezlerinin daha kaliteli ve daha doğru analiz ve tahmin ürünleri üretmesini sağlayacaktır. Bunlar daha sonra tüm Üyelerin kullanımına sunulacaktır. Belirlenmiş GDPFS Merkezlerinin bilgi ve ürünlerinin kullanılabilirliğini ve erişilebilirliğini iyileştirmek için bir Web Portalı geliştirilmiştir . Artık verilere buradan erişilebilir durumdadır. Web Portalı, Merkezler için tek duraklı bir sayfadır ve odak noktaları ve web sitelerine bağlantılar dahil olmak üzere temel bilgileri bütünleştirmektedir. Web Portalı, veri keşfedilebilirliği ve erişilebilirliği ile ilgili temel işlevleri gerçekleştirmek için tasarlanmıştır. Belirlenen her Merkez için zorunlu GDPFS ürünlerinin listesi, WMO Bilgi Sistemindeki (WIS) ilgili meta veri kayıtlarına doğrudan bağlantılar ile etkileşimli olarak gösterilir. GDPFS ve WIS arasında sorunsuz bir bağlantı oluşturarak tüm Üyelerin WIS üzerindeki GDPFS […]
2021 yılında Aşırı hava koşullarının zorluğuyla başa çıkmak… Rekor kıran sıcaklıklar ve yağışlar, çok geniş alanları tahrip eden yıkıcı yangınlar ve ciddi kuraklıklar, 2021’in extrem hava, iklim ve su ile ilgili olayları arasında yer aldı. Hiç şüphesiz 2021 yılının insani, ekonomik ve çevresel etkileri kendi takvim yılından çok daha uzun sürecek ve hafızalardan silinmeyecek… Dünya Meteoroloji Teşkilatına göre, son yedi yıl kayıtlara geçen en sıcak yedi yıl olma yolunda hızla ilerliyor. 2021’in başında ve sonunda La Niña olayının küresel sıcaklıklar üzerinde kısa süreli ve küçük bir soğutma etkisi oldu. Ama buna rağmen insan faaliyetlerinden kaynaklanan rekor sera gazı konsantrasyonlarının bir sonucu olarak uzun vadeli ısınma eğilimini ne yazık ki tersine çeviremedi. Doğal iklim değişkenliği ve iklim değişikliğinin birleşik etkileri 2021 boyunca bir kez daha ortaya çıktı. Gelişen teknoloji ile birlikte sahip olduğumuz Süper Bilgisayarlar ve uydu teknolojisi, extrem olayların bir çoğunu tahmin etmemize ve izlememize yardımcı olurken, doğada buna eşlik eden değişikliklerin de iklim sistemi içindeki büyüklüğünü anlamamızı sağladı. Extrem olaylara maruz kaldıkça ekonomik kayıplarımız da artıyor. Ancak olumlu yönden bakarsak, geliştirilmiş çoklu tehlike erken uyarı sistemleri ölüm oranlarını önemli bir azaltmayı başardığını da görmekteyiz. Bununla birlikte, Az Gelişmiş Ülkelerde ve Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerinde meteorolojik gözlem ağlarında halen […]
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİMİ OLARAK ; BAŞTA ÜYELERİMİZE OLMAK ÜZERE TÜM İNSANLIĞA DERTLERDEN, KEDERLENLERDEN ARINMIŞ , SAĞLIK VE MUTLULUK DOLU YEP YENİ BİR YIL DİLİYORUZ. SAĞLIKLA, MUTLULUKLA KALINIZ. HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Bu ikonik görüntü çok şey anlatıyor. Birçoğumuz için uzayın enginliğini, kozmosun yalnızlığını ve ana gezegenimizin gerçekte ne kadar kırılgan olduğunun altını çiziyor. “Earthrise ( Dünyanın Doğuşu )” başlıklı bu fotoğraf, Apollo 8 görevinin bir parçası olarak ayın yörüngesinde görev yapmakta olan astronot William Anders tarafından çekildi. Apollo 8, 1968 Noel arifesinde Ay’ın yörüngesine giren ilk insanlı görevdi. O akşam, gemideki astronotlar, uzay araçlarından Dünya ve Ay’ın resimlerini gösterdikleri canlı bir yayın yapmıştı. Komuta Modülü Pilotu Jim Lovell, “Geniş yalnızlık hayranlık uyandırıyor ve Dünya’da neye sahip olduğunuzun farkına varmanızı sağlıyor” demişti. Bu fotoğrafın çekildiği zaman dünyada küresel ortalama atmosferik CO2 değeri 324 ppm idi. Bugün ise bu değer % 29 oranında artmış olarak 417 ppm değerindedir. Bu durum aslında dünyamızın ne kadar kırılgan olduğunun da bir göstergesidir. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI KAYNAL : NASA
Özet: Araştırmalar, Güney Okyanusu’nun (Antarktika çevresindeki su kütlesi) atmosferden saldığından çok daha fazla karbonu absorbe ettiğini gösteriyor. Bulgular, bu okyanusun güçlü bir karbon yutağı ve insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının bazı etkilerine karşı önemli bir koruma kalkanı rolünü doğruluyor. NASA tarafından gerçekleştirilen ve uçaklar tarafından yapılan gözlemlerle desteklenen yeni bir araştırmaya göre , Güney Okyanusu’nun atmosfere saldığından çok daha fazla karbonu emdiğini ve bu nedenle insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının bazı etkileri için çok güçlü bir karbon yutağı ve önemli bir tampon olduğunu göstermiştir. Son araştırmalar, bu buzlu suların atmosferik karbondioksit (CO2) miktarının ne kadarını absorbe ettiği konusunda belirsizlikleri arttırmıştı. Bu çalışmalar tamamı, okyanusta yüzen aletler tarafından alınan okyanus sularının asiditesinin (okyanus suyu CO2’yi emdiğinde artan) ölçümlerine dayanıyordu. Science dergisinde yayınlanan yeni çalışma, CO2’nin uçaktan yapılan gözlemlerini kullanarak, Güney Okyanusu’nun önceden düşünülenden daha güçlü bir karbon yutağı alanı olduğunu ve sera gazlarının bazı etkilerini azaltmada önemli bir rol oynadığını gösterdi. Bu çalışmada NASA’nın 2016’daki Atmosferik Tomografi Misyonu (ATom) da dahil olmak üzere üç saha deneyi sırasında 2009’dan 2018’e kadar yaklaşık on yıl boyunca yapılan uçak gözlemleri kullanıldı. Kolarado,Boulder’daki Ulusal Atmosferik Araştırmalar Merkezi’nde (NCAR) bir bilim insanı ve baş yazar olan Matthew Long, “Havadan yapılan ölçümler, yaz aylarında Güney Okyanusu yüzeyi […]
WMO, 38⁰C’lik yeni Arktik sıcaklık rekorunu tanıyor Hava ve İklim ile ilgili extrem arşivleri yeni ölçülen ekstremler ile değişen iklimi yansıtıyor CENEVRE, 14 Aralık 2021 (WMO) – Rusya’nın Verkhoyansk kasabasında 20 Haziran 2020’de 38°C (100.4°F) olarak ölçülen sıcaklık değeri, Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) tarafından yeni bir Arktik sıcaklık rekoru olarak tescil edildi. Kuzey Kutbu’ndan çok Akdeniz’e yakışan sıcaklık, olağanüstü ve uzun süreli bir Sibirya sıcak hava dalgası sırasında bir meteoroloji gözlem istasyonunda ölçüldü. Kuzey Kutbu Sibirya’daki ortalama sıcaklıklar, geçen yıl yazın büyük bölümünde normalin 10 °C üzerine çıkarak, yıkıcı yangınları körükledi, büyük deniz buzu kaybına neden oldu ve 2020’de kayıtlara geçen en sıcak üç yıldan biri olarak önemli bir rol oynadı. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, “Bu yeni Kuzey Kutbu kaydı, WMO Hava ve İklim Extremleri Arşivi’ne bildirilen değişen iklimimiz hakkında alarm zillerini çalan bir dizi gözlemden sadece birisidir. 2020’de Antarktika kıtası için de 18.3°C yeni bir sıcaklık rekoru oldu” dedi. “WMO araştırmacıları şu anda dünyanın en sıcak yeri olan California’daki Death Valley’de ( Ölüm Vadisi ) hem 2020 hem de 2021’de kaydedilen 54.4°C’lik sıcaklık değerlerini hemde İtalya’nın Sicilya adasında bu yaz bildirilen ve yeni bir rekor olan 48.8°C Avrupa sıcaklık rekorunu doğrulamaya çalışıyorlar. WMO Hava ve İklim Extremleri […]
WMO COVID-19 Görev Ekibinin Mevsim güncellemesi Kuzey Yarımküre’nin orta enlem ülkeleri COVID-19 pandemisinin ikinci kışına girerken, mevsimselliğin COVID-19 bulaşma riskinde oynadığı rol yeniden sahneye çıktı. Hepsi olmasa da ılıman bölge ülkelerinin çoğu 2020-2021 kışında önemli COVID-19 zirvelerini yaşadı. 2021 sonbahar aylarının sonlarında da aynı bölgelerin yine bir çoğunda gerçekleşen vakalarda rahatsız edici bir artış oldu. Bu artış aynı zamanda, yeni COVID-19 varyantları hem ülkeler arasında hem de aynı ülkede bölgeler arasında değişen aşılama oranlarının arka planında meydana geldi. Bu durum, diğer faktörlerle birlikte düşünüldüğünde mevsim koşullarının ve hava değişkenliğinin riskte önemli bir rol oynayıp oynamadığı, COVID-19 hazırlık ve müdahalesinde mevsimsel hastalık kalıplarının dikkate alınması gereken bir aşamada olup olmadığımız sorusunu da gündeme getirmektedir. WMO’nun COVID-19 Pandemisinde Meteorolojik ve Hava Kalitesi Faktörleri ile ilgili Görev Ekibi ilk raporlarını Mart 2021 de yayınladı. Ocak 2021’in ortasından önce yayınlanan hakemli literatürü dikkate alan bu sentez, solunum yolu viral enfeksiyonlarının sıklıkla bir tür mevsimsellik sergilediği gibi iyi bilinen bir gerçeği vurguladı. Bununla birlikte rapor, solunum yolu viral enfeksiyonlarının mevsimselliğini yönlendiren altta yatan mekanizmaların henüz tam olarak anlaşılmadığını da ortaya koydu. COVID-19 pandemisinin ilk yılında bulaşma riski , mevsimselden faktörlerden daha çok davranış değişikliklerine bağlı oldu. İlerleyen zaman içinde, COVID-19 pandemisinin mevsimsel değişimi üzerine araştırmalar […]
Uluslararası Dağ Günü Uluslararası Dağ Günü her yıl 11 Aralık’ta kutlanmaktadır. Bu yılki ” Dağ ” günü teması ise, “dağlarda sürdürülebilir turizm” konuludur. 2019’da gerçekleştirilen Yüksek Dağ Zirvesi’nden sonra WMO, hem yüksek dağlık alanlarda hem de aşağı havzada daha sürdürülebilir kalkınmayı, afet riskini azaltmayı ve iklim değişikliğine uyum sağlamayı desteklemek için yapılması gereken öncelikli faaliyetlerden oluşan bir yol haritasına sahiptir. Bu yol haritası, dağların içinde ve mansabında yaşayan insanlar için ‘amaca uygun’ hidrolojik, meteorolojik ve iklim bilgi hizmetlerini içermektedir. Dağ bölgeleri, Dünya’nın kara yüzeyinin yaklaşık dörtte birini kaplar. Dünya nüfusunun dörtte birine ev sahipliği yapan önemli tatlı su kaynakları, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin yanı sıra geleneksel bilgi merkezleridir. Nehir havzaları, insanlığın yarısından fazlasına tatlı su sağlar, bu nedenle dağlara genellikle dünyanın “su kuleleri” denilmektedir. Dağ destinasyonları küresel turizmin yaklaşık yüzde 15-20’sini kapsamaktadır. Düşük etkili turizm, yerel ekonomileri ve gıda sistemlerini desteklemenin yanı sıra dağ ekosistemlerinin ve biyolojik çeşitliliğinin korunmasına ve değerlendirilmesine katkıda bulunabilir. Ancak iklim değişikliği ve çevresel bozulmanın bir sonucu olarak dağlar benzeri görülmemiş bir baskının altındadır. Dünyada tüm büyük dağlarda sıcaklık artışı nedeniyle ısınmalar meydana geldi. Bu sıcaklık artışları donma seviyesini ve kar derinliğini etkiledi. Birkaç istisna dışında, dağlardaki buzullar eşi görülmemiş bir hızla geri çekilmektedir. Hükümetler Arası […]
Etkiye dayalı tahmin, ileriye dönük eylemleriniz hakkında size yol gösterir. Extrem hava olaylarının ve iklim değişikliğinin ekonomi ve insan üzerindeki etkileri arttıkça, sadece havanın nasıl olacağına değil, tahmin edilen havanın nelere yol açacağına ilişkin tahminler de hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak için hayati önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Uluslararası Meteoroloji servisleri ve insani topluluk tarafından yönlendirilen, bilim ve teknolojideki gelişmeler ile daha kolay hale gelen, etki temelli tahmine doğru bir paradigma kayması var. Dünya Meteoroloji Örgütü Afet Riski Azaltma ve Kamu Hizmetleri Şube Müdürü Cyrille Honoré “Son 50 yılda, uzun süreli sosyo-ekonomik sonuçlarla birlikte kaydedilen hava, iklim ve su ile ilgili tehlikelerde beş kat artış oldu. Bununla birlikte doğru ve zamanında erken uyarıların artması sayesinde ölüm sayısı azaldı. Ancak, potansiyel etkilerin yeterince anlaşılmamasının bir sonucu olarak hala ölüm sayıları gereksiz yere yüksek” diyor ve ilave ediyor “Bunun değişmesi gerekiyor” Bu nedenle; WMO, ilk olarak 2015 yılında standart bir referans metni olarak üretilen ” Çok Tehlikeli Etkiye Dayalı Tahmin ve Uyarı ” Hizmetlerine İlişkin Kılavuz İlkelerini genişletti. Kılavuz, Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Servisleri tarafından yayınlanan hava durumu tahminleri ve uyarılarından, birden çok basamaklı tehlikenin etki tabanlı tahmin ve uyarı hizmetlerinin sağlanmasına nasıl geçileceğine dair pratik bilgiler ve vaka çalışmaları sağlar.(örneğin sel, fırtına […]
TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
SunSmart UV Uygulaması halk sağlığını korur. WMO ; Güney yarımkürede başlayan yaz mevsiminin hemen başlangıcında, önde gelen sağlık kuruluşları, radyasyon ve hava tahmin merkezleri tarafından geliştirilen yeni bir SunSmart Küresel Ultraviyole Radyasyon cep telefonu Uygulamasını tanıttı. Bu uygulama özel bildirimlerle birlikte coğrafi konumlu 5 günlük Ultraviyole (UV) ve hava durumu tahminleri ve güneşten korunma süreleri ile ilgili bilgiler sağlamaktadır. Uygulama, hem Apple App Store’da hem de Android için Google Play’de ücretsiz olarak mevcuttur. Bu uygulama önemli bir halk sağlığı aracıdır. Bilindiği gibi Güneşin UV ışınları vücudun D vitamini üretimini etkileyebilir, DNA hasarına, cilt kanserlerine ve katarakt gibi bazı göz hastalıklarına neden olabilir. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, « Bu Uygulamayı benzersiz kılan şey, herhangi bir yerdeki mevcut UV seviyelerine dayalı olarak UV maruziyetiyle ilişkili riskleri azaltmak için size davranışsal uyarılar sağlamasıdır,” demektedir. “Ayrıca, Sun Smart uygulaması ülke düzeyindeki hava durumu kurumlarının desteğiyle, mevcut kullanıcı konumuna göre yerel UV ölçüm istasyonlarından gelen verileri kabul ederek daha doğru güncel UV İndeksi okumaları sağlayacak şekilde uyarlanabilir. Anlaşılması kolay bir dilde, güneşten korunmanın ne zaman gerekli olduğu, ne zaman gerekli olmadığı ve kendinizi nasıl koruyacağınız konusunda net bir rehberlik sağlamaktadır.” dedi. Prof. Taalas, WMO Üyelerine gönderdiği bir genelgede, « Ülkenizdeki vatandaşlarınıza daha iyi […]
La Niña sıcaklıkları ve yağışları etkiler – ancak iklim değişikliğini etkilemez Cenevre, 30 Kasım 2021 (WMO) – La Niña üst üste ikinci yılda da gelişti ve sıcaklıkları ve yağışları etkiledi. La Lina nın etkilerinin 2022’nin başlarına kadar sürmesi bekleniyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre, bu doğal olarak meydana gelen iklim olgusunun soğutma etkisine rağmen, rekor düzeyde yüksek sera gazı seviyeleri sonucunda atmosferde biriken ısı nedeniyle dünyanın birçok yerinde sıcaklıkların ortalamanın üzerinde olması bekleniyor. (WMO). Çoğu model, 2021/2022 La Niña’nın etkisinin muhtemelen zayıf ve orta dereceli olacağını gösteriyor – 2020/2021 La Lina dan biraz daha zayıf olması bekleniyor.. La Lina her ne kadar zayıf olsada tarım, sağlık, su kaynakları ve afet yönetimi gibi iklime duyarlı sektörler yinede bundan etkilenecektir. WMO, uluslararası insani yardım kuruluşlarına, hassas ülkelerdeki başa çıkma kapasitelerinin sürdürülebilir olması ve extrem hava koşullarının yanında halen tüm dünyada devam eden COVID-19 salgını nedeniyle zorlandığı bir zamanda etkileri azaltma çalışmaları için gerekli desteği ve tavsileri sağlıyor. La Niña, Pasifik Okyanusu’nun orta ve doğu ekvator bölgesindeki okyanus yüzey sıcaklıklarının büyük ölçekli soğuması ile birlikte tropikal atmosferik dolaşımdaki, yani rüzgarlar, basınç ve yağış değişiklikleri anlamına gelir. Genellikle El Niño Güney Salınımının (ENSO) sıcak aşaması olan El Nino gibi hava ve iklim üzerinde zıt etkileri […]
Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; ancak eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel kurallara uygun olarak yapılması ile mümkün olur. Başta ülkemizin kurucusu, Ulu Önder, Baş öğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimize Allah’tan Rahmet dileriz. Halen hayatta olan öğretmelerimize bizlerin üzerindeki değeri ölçülemeyecek emekleri için sonsuz teşekkür ederiz. Öğretmenler Günümüz kutlu olsun! TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Dünyanın Sularınıİzlemek için ABD-Avrupa Uydusu Mühendisler, SWOT uydusunun ayrı hazırlanan parçalarını Fransa’nın Cannes kentindeki bir temiz oda tesisinde tek bir parça olarak entegre ediyor. Kısaca:Uluslararası bir ekip bu yeni nesil uyduyu 2022’de fırlatmaya hazırlarken, Yüzey Suyu ve Okyanus Topografyası artık uzay aracı ana görev alanına giriyor. Uluslararası bir mühendis ve teknisyen ekibi, Dünya’nın yüzey sularının ilk küresel boyutta araştırmasını yapacak ve çok küçük ölçekli okyanus akıntılarını da inceleyecek yeni nesil bir uydunun montajını tamamladı. Yüzey Suları ve Okyanus Topografyası (SWOT) görevinin başlamasına sadece bir yıl kaldı ve uzay aracındaki son testler başladı. SWOT, NASA ve Fransız uzay ajansı Centre National d’Etudes Spatiales (CNES) arasında, Kanada Uzay Ajansı (CSA) ve Birleşik Krallık Uzay Ajansı’nın (İngiltere Uzay Ajansı) katkılarıyla oluşturulmuş bir işbirliğidir. SUV boyutundaki bir uydu, okyanuslar, göller ve nehirler dahil olmak üzere Dünya’nın tuzlu ve tatlı suları hakkında veri toplayacak ve araştırmacıların dünyadaki suyun hacmini, yerini ve durumunu izlemesini sağlayacak. SWOT, dönen küçük okyanus akıntılarının extrem sıcaklıklarını, nemi ve atmosferden karbondioksit gibi sera gazlarını absorbe ettiği süreçler gibi, iklim değişikliğinin gezegenin suları üzerindeki etkilerini ölçmeye yardımcı olacaktır. Uydunun ölçümleri, gezegenin göllerine, nehirlerine ve rezervuarlarına ne kadar suyun aktığının belirlenmesine ve deniz seviyesindeki bölgesel değişikliklerin de izlenmesine katkı sağlayacaktır. Washington’daki NASA Genel […]
14. WMO Eğitim ve Öğretim Sempozyumu / WMO Bölgesel Eğitim Merkezleri Yönetim Kurulu Dört Yıllık Toplantısı (Çevrimiçi) olarak 22 kasım- 26 kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. WMO eğitim ve öğretim topluluğu, Dünya Meteoroloji Kongresi tarafından NMHS personelinin bilgi, beceri ve çalışma yöntemlerini yeni ve daha iyileştirilmiş hizmetler konusunda gereksinimleri karşılayabilmeleri için geliştirmekle görevlendirilmiştir. Bu çerçevede, Eğitim ve Öğretim Sempozyumu (SYMET), WMO Eğitim ve Öğretim Ofisi tarafından dört yılda bir, hem NMHS’ler hem de üniversiteler dahil olmak üzere uluslararası eğitim ve öğretim topluluğuna, önümüzdeki beş ila on yıl içinde ortaya çıkması beklenen eğitim ve öğretim zorluklarını belirlemede yardımcı olmak için düzenlenmektedir. SYMET’in bu dört yıllık teması, diğerlerinin yanı sıra hızla ilerleyen teknoloji, artan hizmet sunum beklentileri, meteorolojik işletmelerin küreselleşmesi, büyüme ile karşı karşıya kaldığımızda karşılaşabileceğimiz zorlukları yansıtan “Hızlı Değişim Döneminde Eğitim ve Öğretim” olacaktır. Sempozyum, önde gelen eğitimcilerin açılış konuşmalarını, tüm katılımcıların sanal poster oturumları aracılığıyla kendi programlarını ve yeniliklerini sunmaları için temel zorluklar ve fırsatlar üzerine çalışma grupları tartışmalarını içerir. SYMET’i 26 Kasım’da 10:45 – 16:30 UTC arasında çevrimiçi olarak WMO Bölgesel Eğitim Merkezlerinin bir günlük Dört Yıllık Yönetim Toplantısı izleyecektir. Sempozyum katılımcıları için ek kayıt gerekmemektedir. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI KAYNAK: WMO
Glasgow İklim Paktı COP26’da kabul edildi – ancak bu yeterli mi? BM İklim Değişikliği müzakereleri, COP26, katılan yaklaşık 200 Tarafın çıkarları ve istekleri arasındaki hassas dengeyi yansıtan küresel bir uzlaşmayla sonuçlandı. Ancak bu uzlaşma, ön analizlere göre, bu yüzyılın sonuna kadar sıcaklık artışını sanayi öncesi dönemin 1,5°C üzerinde tutmak için gerekli olan belirleyici atılımın gerisinde kalıyor. Glasgow İklim Paktı, uyum, azaltma ve finansman önlemlerini güçlendirdi ve gelecekteki eylemler için önemli yapı taşları oluşturdu. Ancak anlaşmayla ilgili olarak; hem hafifletme hem de uyum sağlama konusundaki taahhütler hayal kırıklığı yarattı. “Onaylanan metinler bir uzlaşmadır. Günümüz dünyasındaki çıkarları, koşulları, çelişkileri ve siyasi iradenin durumunu yansıtırlar. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, önemli adımlar atıyorlar ama ne yazık ki kolektif siyasi irade bazı derin çelişkilerin üstesinden gelmeye yetmedi” dedi. “Bilim bize bu on yılda mutlak önceliğin hızlı, derin ve sürdürülebilir emisyon azaltımları olması gerektiğini söylemektedir. Spesifik olarak – 2030 yılına kadar 2010 seviyelerine kıyasla % 45’lik bir azaltma sağlanmak zorundadır. . Ancak, COP26 da belirlenen mevcut Ulusal düzeyde katkılar seti – tamamen uygulansa bile – bu on yılda emisyonları, yüzyılın sonuna kadar endüstri öncesi seviyelere kıyasla açıkça 2 derecenin çok üzerine çıkaracak bir yolda artırmaya devam edecek ”dedi. dedi. COP26’nın Birleşik Krallık Başkanı Alok […]
İnsan Faaliyetleri extrem olayları daha sık ve daha şiddetli hale getiriyor. Bu bizim hayal gücümüz değil: Sıcak hava dalgaları gibi bazı extrem olaylar daha sık meydana geliyor ve daha şiddetli hale geliyor. İnsanlar, Dünya’nın extrem hava ve iklim olaylarının oluşumunda nasıl bir rol oynuyor? Bilim insanları bu oluşumda net olarak insanların parmak izlerini buluyorlar. 2021 yılı, dünya çapında bir dizi ekstrem olaya sahne oldu. Bu yıl şu ana kadar manşetlere çıkan pek çok olay arasında: Avustralya, Avrupa, Asya ve ABD’nin Kuzeydoğusunda yıkıcı sel. California’nın devasa Dixie yangını, şu anda eyaletteki en büyük ikinci kayıt. Minumum hava sıcaklıkları ve büyük elektrik kesintileri ile Şubat ayında Teksas’ı felç eden bir ABD kutup girdabı olayı. Batı Avrupa Sel – 16 Haziran 2021 NASA/USGS Landsat 8 uydusu üzerindeki Operasyonel Arazi Görüntüleyicisi (OLI) tarafından elde edilen bu yan yana görüntülerde, Meuse ve Roer nehirleri (solda) boyunca 16 Haziran 2021’e ait bölgenin sel öncesi görüntüsü 18 Temmuz 2021’den itibaren sağdaki resimle birlikte keskin bir kontrast oluşturuyor . Kaynak: NASA/USGS 18 Temmuz 2021 . Almanya, Belçika ve Hollanda’da yaşayanlar, Temmuz 2021’de Batı Avrupa’nın bazı bölgelerinin aşırı yağışların etkisinde kalmasıyla ciddi şekilde yaşamları etkilendi. En kötü etkilenen bölgelerden bazılarında 24 saat içinde iki aylık yağış miktarları ölçüldü. Bu […]
By Carol Rasmussen,NASA’s Jet Propulsion Laboratory Dünya atmosferi, pandemi ile birlikte, emisyonların düşürülmesine şaşırtıcı şekillerde tepki vererek, atmosferik ısınma ve hava kirliliğinin ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösterdi. COVID-19 pandemisi ve bunun sonucunda dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından seyahat ve diğer ekonomik sektörlere getirilen kısıtlamalar, hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını sadece birkaç hafta içinde önemli ölçüde azalttı. Bu ani değişiklik, bilim insanlarına, düzenlemelerin elde edilmesi uzun yıllar alacak, benzeri görülmemiş bir sonuçlar için ip uçları verdi. NASA ve diğer uluslararası uzay ajanslarından alınan uydu verilerini kullanarak pandeminin atmosfer üzerindeki etkilerine ilişkin yapılan kapsamlı bir araştırma, bazı beklenmedik bulguları da ortaya koymaktadır. Çalışma ayrıca sıcaklık artışı ve hava kirliliğinin ikili tehdidine yönelik bazı öngörüleri de beraberinde getirmektedir. Yeni çalışmanın baş yazarı ve California Pasadena’daki Caltech’te doktora sonrası araştırmacı Joshua Laughner, “Sıcaklık artışı ve hava kirliliği; bunları iki ayrı sorun olarak düşünebileceğimiz noktayı çoktan geçtik” dedi. “Atmosferdeki değişiklikleri neyin tetiklediğini anlamak için hava kalitesi ve iklimin birbirini nasıl etkilediğini de birlikte düşünmeliyiz.” 9 Kasım’da “ Proceedings of the Natural Sciences of Sciences’da “ yayınlanan makale, bu kurumdaki bilim insanları ve Caltech tarafından yönetilen Güney Kaliforniya’daki “Jet Propulsion Laboratuvarı’ndaki “bilim insanları tarafından yönetilen Keck Uzay Araştırmaları Enstitüsü. Yaklaşık 20 ABD ve uluslararası […]
Her 10 Kasım’da olduğu gibi bu yıl da atamızı bir kez daha özlemle, saygıyla ve minnetle anıyoruz. Bu vesile ile kendisine, silah arkadaşlarına ve tüm şehitlerimize rahmet diliyoruz… Ruhları şad, mekanları cennet olsun. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
COP26: İklim Bilimi ve Küresel Karbon Bütçesinde 10 Yeni Görüş Mevcut iklimle ilgili en sağlam araştırma bulgularının bir sentezi olan “İklim Biliminde 10 Yeni Görüş”, WMO’nun ortak sponsorluğundaki Dünya İklim Araştırma Programı (WCRP), Future Earth ve Earth League tarafından yayınlandı. Küresel Karbon Projesi ayrıca yıllık Küresel Karbon Bütçesini de yayınladı . Rapor; 2020’de % 5,4 düştükten sonra küresel fosil karbon dioksit (CO₂) emisyonlarının 2021’de yaklaşık % 4,9 artacağını ve 2019 emisyon seviyelerinin sadece % 0,8 altında tamamlanacağını gösterdi. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin Altıncı Değerlendirme Raporuna dayalı olarak kalan karbon bütçelerini güncelliyor ve CO2 emisyonlarının 2021 seviyelerinde kalması durumunda sıcaklık artışlarının 11 yıl 1.5°C ve 32 yıl 2°C arasında kalacağımız öngörülüyor. Her iki bilimsel rapor da 4 Kasım’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği müzakerelerinde (COP26) yayınlandı. WMO’nun Sera Gazı Bülteni ve Küresel İklimin Durumu 2021 raporları çok daha iddialı ve radikal ve acil iklim eylemine ihtiyaç duyulduğu konusundaki tezlerini güçlendiriyorlar. İklim Biliminde 10 Öngörü raporu, iklim değişikliği ile ilgili alanlarda çalışan binlerce bilim insanına ulaşan bir kapsam belirleme süreci ile 60’tan fazla dünya lideri akademik uzman tarafından yapılan bir değerlendirmeye dayanmaktadır. Raporlar 2017’den beri COP’ta yıllık olarak yayınlanmaktadır. UNESCO’nun Uluslararası Oşinografi Komisyonu ve Uluslararası Bilim Konseyi de WCRP’ye ortak sponsorluk yapmaktadır. […]
“İklim Değişikliği, Ekstrem Yağışlar ve Taşkınlar” temalı, TÜBİTAK Projesi Çalıştayı Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen “İklim Değişimi, Ekstrem Yağışlar ve Taşkınlar” başlıklı çalıştayda akademisyenler ve öğrencilerle buluştu. Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü Konferans Salonunda gerçekleşen çalıştaya Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ergin Kariptaş, Meteoroloji 10. Bölge Müdürü Ahmet Sağlam, Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Çam, AFAD İl Müdür Vekili Füsun Mermi, Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Meteoroloji Mühendisi Mehmet Soylu, Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Meral Demirtaş, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Rektör Prof. Dr. Mahmut Aydın: “Proje ve Ar-Ge yaparak bilgiyi pratikle buluşturup toplumumuzun yararına sunmamız gerekiyor.” Tübitak projesinin sonuçlarını tartışmak için “İklim Değişimi, Ekstrem Yağışlar ve Taşkınlar” konulu çalıştayı düzenleyen Dr. Öğretim Üyesi Hakan Aksu ve Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Meral Demirtaş’a ve çalıştaya katılan öğretim elemanlarına şükranlarını ifade ederek söze başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Aydın konuşmasında ilk olarak hayatımızın her alanında artık hayati rol oynamaya başlayan meteoroloji bilimin önemine dikkat çekti. Prof. Aydın, “Nasıl ki bir etkinlik hazırlarken veya dışarı çıkarken hava durumuna dikkat ediyorsak artık yerleşim […]
İklim Eylemi için İklim Bilimi Yeşil İklim Fonu (GCF) ve Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO), uluslararası topluluğa yeni iklim bilgileri ve araçları sağlamak ve en son iklim verileri hakkında bilgi vermek için bir araya geldi. Bu bilgiler, özellikle uyum için iklim değişikliği yatırımlarına ilişkin kararları yönlendirebilmek için kullanılabilir. Bu girişim, 3 Kasım’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği konferansı COP26’da (Glasgow) duyuruldu. İklim değişikliği etkenleri ve etkileriyle mücadeleye yardımcı olmak ve giderek artan extrem hava koşullarına karşı direnç oluşturmak için bilimi politika desteğine dönüştürmek için bir dizi WMO faaliyetinden biridir. “Bu işbirliği sayesinde WMO, ülkeleri bilime dayalı bilinçli iklim yatırım kararları almaları için desteklemektedir. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, bu kaynaklar tarım, kıyı yönetimi, afet riskinin azaltılması, enerji, balıkçılık, ormancılık, sağlık ve su dahil olmak üzere iklime duyarlı bir dizi sektörde çok değerli olacaktır” dedi.İklim Eylemi için İklim Bilimi kaynak paketi, ayrıntılı teknik rehberlik, vaka çalışmaları ve iki çevrimiçi platform içermektedir. Dünya için bir düzineden fazla iklim değişikliği endeksinin projeksiyonlarına erişim sağlayan bir İklim Bilgi Platformu, örneğin birleştirilmiş atmosferik ve okyanus izleme ve bölgesel iklim modellemesi Climpact’e çevrimiçi erişim – tarihsel günlük sıcaklık ve yağış verilerinden iklim etkileriyle ilgili 70’in üzerinde endeksin hesaplanması için (Climpact (climpact-sci.org)). Ekteki bir kılavuz belge, bu araçların […]
Sevgili Meslektaşlarımız, Bildiğiniz gibi ; 29 Ekim 2021 tarih ve 31643 sayı Resmi Gazete de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Orman Bakanlığından ayrılıp Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı bir kuruluş olarak çalışmalarına devam edecektir. Tarım ve Orman Bakanı olarak göreve geldiği 10 Temmuz 2018 tarihinden beri gerek mesleğimizin en büyük çalışma kurumlarından biri olan Meteoroloji Genel Müdürlüğüne gerekse Meteoroloji Mühendisliği mesleğine sağladığı imkanlar ve verdikleri değerli katkılardan dolayı Dr. Bekir PAKDEMİRLİ Bakanımıza yürekten teşekkür ediyoruz. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Cenevre, 31 Ekim 2021 (WMO) Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) göre, rekor düzeydeki atmosferik sera gazı konsantrasyonları ve buna bağlı olarak artan sıcaklıklar, gezegenimizi henüz keşfedilmemiş bir belirsizliğe sürükledi. Bu durumun mevcut ve gelecek nesiller için geniş kapsamlı yansımaları oldu. Altı küresel sıcaklık veri seti için sanayi öncesi koşullardan (1850–1900) küresel yıllık ortalama sıcaklık farkı 2021’in ilk dokuz ayına ait verilere dayanan geçici “WMO Küresel İklim Durumu 2021 ” raporuna göre, son yedi yıl, kaydedilen en sıcak yedi yıl olma yolunda ilerliyor. Bu yılın başlarındaki geçici bir soğuma “La Niña” olayı bile 2021 yılını “yalnızca” beşincilik ile yedincilik arasında bir yere yerleşmesi anlamına geliyor. Ancak bu durum, artan sıcaklıkların uzun vadeli eğiliminin yok sayılmasını sağlamaz veya sıcaklık artış trendini tersine çevirmez. COP26’nın açılış gününde bir basın toplantısında yayınlanan rapor birden fazla Birleşmiş Milletler kuruluşundan, ulusal meteorolojik ve hidrolojik servislerden ve bilimsel uzmanlardan gelen girdilerin bir bütünü olarak değerlendirilmelidir. Raporda belirtildiği gibi; Gıda güvenliği ve nüfusun yerinden edilmesi ekosistemlere zarar veriyor ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik ilerlemeyi baltalıyor. Küresel deniz seviyesi artışı, okyanus ısınmasının ve okyanus asitlenmesinin devam etmesiyle 2013’ten bu yana 2021’de yeni bir zirveye ulaştı. “Geçici WMO Küresel İklim Durumu 2021 raporu, gezegenimizin gözlerimizin önünde nasıl değiştiğini göstermek için en […]
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte büyük Türk milletinin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 98. yıl dönümü heyecanını ve gururunu yaşamaktayız. 6 Cumhuriyetimizin ilanının 98. yıl dönümü vesilesiyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımızın aziz topraklarını canları pahasına savunan ve asil milletimizin küllerinden yeniden doğmasını sağlayan tüm şehit ve gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden:SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALIM İLANI Meteoroloji Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatı hizmet birimlerinde 657 sayılıDevlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında istihdam edilmek üzere06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli 28/06/1978 tarihli ve 16330sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 2 ncimaddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre ÖSYM Başkanlığı tarafından Kamu PersoneliSeçme Sınavı (KPSS) (B) grubu puan sıralaması esas alınmak suretiyle doğrudan yapılacakmerkezi yerleştirme yöntemi ile 89 adet Mühendis ve 11 adet Büro Personeli unvanında olmaküzere 100 sözleşmeli personel alınacaktır. Lisans düzeylerinde tercih yapılabilecek sözleşmeli personel pozisyonlarının bulunduğuKPSS-2021/8 Tercih Kılavuzu, ÖSYM’nin internet sitesinde 27.10.2021 tarihi itibariyleyayınlanacaktır. Tercih işlemlerinde 06 Eylül 2020 tarihinde yapılmış olan Kamu Personel SeçmeSınavına (2020-KPSS Lisans) girmiş olan adayların sınav sonuçları kullanılacaktır. Adaylar,tercihlerini 27 Ekim-2 Kasım 2021 tarihleri arasında tercih kılavuzunda belirtilen kurallara göreÖSYM’nin internet sitesi üzerinden T.C. Kimlik Numarası ve şifresini girerek yapabilecektir. İnternetten tercih gönderme işlemleri, 2 Kasım 2021 tarihinde saat 23.59’da sona erecek ve busüre uzatılmayacaktır. Yerleştirme işlemlerinde, KPSSP3 puanı kullanılacaktır. İlgili sınav puanıen az 50 (elli) olan adaylar tercih yapabilecektir. Kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinegöre sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken; hizmet sözleşmeleri sona erenler veya bukılavuzdaki sözleşmeli pozisyonlara […]
DEVLET SU İŞLERİ (DSİ) GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURT DIŞINA YÜKSEK LİSANS İÇİN BURSLU OLARAK 3 METEOROLOJİ MÜHENDİSİ GÖNDERECEK. Yükseköğretim kurumları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna dayalı olarak Bakanlığımızca verilen burs ile (YLSY Programı) lisansüstü öğrenim görmek amacıyla yurt dışına öğrenci gönderilmektedir. Bu doğrultuda 2021 YLSY kapsamında resmî burslu statüde yüksek lisans ve/veya doktora öğrenimi görmek üzere yurt dışına 358 öğrenci gönderilecektir. Yurt dışında lisansüstü öğrenim görmek üzere başvuru yapacak adaylar, başvuru işlemlerini 21 Ekim – 1 Kasım 2021 tarihleri arasında (Başvurular 01 Kasım 2021 tarihinde saat 17.00’de sona erecektir) Bakanlığımızın http://rebus.meb.gov.tr (REBUS – Resmî Burslu Öğrenci Sistemi ) internet adresinden “T.C. kimlik numarası, kimlik seri numarası ile yakınının (eş, çocuk, anne veya baba) T.C. kimlik numarasını” kullanarak yapacaklardır. REBUS “YLSY Başvuru Ekranı” 21 Ekim 2021 tarihinde adaylara açılacaktır. 2021 YLSY süreci ve kontenjanlara ilişkin detaylı bilgilere ulaşmak için başvuru yapacak adayların duyuru ekinde yer alan 2021 YLSY Başvuru ve Tercih Kılavuzu ile Tercih Tablosu´nu dikkatle incelemeleri gerekmektedir. Adayların 2021 YLSY Tercih Tablosunda yer alan “Tamamlanacak Öğrenim Seviyesinde” öğrenim görmeleri gerekmektedir. Adayların bu doğrultuda başvuruda bulunmaları önem arz etmektedir. TMMOB METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI