2021’de küresel iklim senaryoları değişecek
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, Kuzey Yarım kürede meydana gelen aşırı ısınmayla birlikte bir anlamda , küresel iklim değişikliğine dair bütün öngörü ve senaryolarının çöktüğünü söyledi.

Uğur DUYAN
ANKARA (Anayurt) Türkiye’de Meteoroloji Genel Müdürlüğü hafta sonuna kadar aşırı sıcak uyarısı yaparken, önceki gün 10 ilde eylül ayının en yüksek sıcaklık değerlerinin kaydedildiğini bildirdi. Geçtiğimiz hafta Dünya Meteoroloji Örgütü’nden yapılan açıklamada ise, bu yılın başından beri yapılan ölçümlerin 2020’de kuzey yarım kürede sıcaklık rekoru kırılabileceğine dikkat çekildi.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır da, İklim projeksiyonlarına göre 2040 yılı için beklenen sıcaklıkların 20 yıl önceden, bugünden yaşandığına ve Sibirya’daki aşırı sıcak hava dalgasına işaret ederek, küresel iklim değişikliği senaryolarının tamamen çöktüğünü ve 2021 yılında küresel iklim değişikliği projeksiyonların revize edileceğini söyledi.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır
Kuzey Yarım kürede meydana gelen aşırı ısınma ile gezegenimizdeki iklim değişikliği senaryolarının bir anlamda geçerliliğini kaybettiğini belirten Çukurçayır, “2021 yılında geleceğimizi daha net görebilmek için yeni küresel iklim değişikliği projeksiyonlarının hazırlanacağını ve 2060’lı, 2070’li yıllarda insanlığı bekleyen iklim değişikliği öngörülerinin revize edileceğini düşünüyorum” dedi.
DÜNYANIN EN SICAK BEŞ YILI
Son beş yılın dünyanın en sıcak dönemi olduğunu kaydeden Çukurçayır, “Bu Ağustos ayı sıcaklık ortalaması uzun yıllar Ağustos ayı sıcaklıklarından yaklaşık 1 derece daha sıcaktı, Eylül ayı için de yapılan uyarıları dikkate aldığımız da bu yılın Eylül ayının da uzun yıllar Eylül aylarından daha sıcak geçeceğini öngörebiliriz” dedi.
Günlük ve aylık değerlendirmelerin haricinde sıcaklıklara bağlı iklim değişikliğinin gerçek anlamda yaşandığını vurgulayan Çukurçayır, “İklim değişikliği insan temelli faktörler yüzünden yaşanıyor. Bir yandan artan dünya nüfusu ve bu nüfusun dünyaya ve doğaya saygılı davranmaması, diğer taraftan artan sanayileşmenin sonuçları.
Bilim insanları özellikle Kuzey Yarım kürede çok büyük bir değişim yaşandığına dikkat çekiyor. Biz de dünyanın her yerinde aynı ölçekte bir değişim yaşandığını görmüyoruz” diye konuştu.
KUZEY YARIM KÜREDEKİ BU DEĞİŞİM İKLİM SENARYOLARINI DEĞİŞTİRECEK
Kuzey Yarımküre’nin Güney Yarımküre’ye oranla daha fazla kara parçası içerdiğine ve sanayileşmenin bu bölgede daha fazla olduğuna da dikkat çeken Çukurçayır şöyle konuştu:
“Biz Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak ; Dünya Meteoroloji Teşkilatının verilerini ve yayınlarını takip ediyoruz, bu konuda değerlendirmeler yapıyoruz. Bu verilere göre, Kuzey Yarım küre’de yaşanan değişimler dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Sibirya’da rekor sıcaklıklar yaşandı. 40 dereceye kadar çıkan ve hatta geçen sıcaklıklar görüldü. Kanada’daki buzullarda erimeler meydana geldi. Alplerin zirvelerindeki buzullarda ciddi oranda bir erime görüldü. Tibet Platosunda aşırı sıcaklar yaşandı.
Bütün bu olaylar iklim değişikliğinin bir işareti ve küresel ölçekte bütün ülkelerin ortak değerlendirmeleri çerçevesinde şekillenen küresel iklim değişikliği projeksiyonlarının önüne geçti.
2040 için beklenen sıcaklıkların 20 yıl önceden yaşanması ya da Türkiye’de 20-25 derecelerde bir hava sıcaklığının seyrettiği dönemde Sibirya’da 40 dereceyi aşan sıcaklıkların yaşanması bize mevcut küresel iklim projeksiyonlarının, iklim değişikliği senaryolarının bir anlamda geçersizliğini göstermiştir. Beş yıl önce ya da on yıl önce en kuzeydeki Sibirya’nın ekvatora daha yakın olan bölgelerden daha sıcak olacağına kimse inanmazdı. Fakat şimdi bu gerçek oldu. Bu nedenle de 2021 yılında geleceğimizi daha net görebilmek için yeni küresel iklim değişikliği projeksiyonlarının hazırlanacağını ve 2060’lı, 2070’li yıllarda insanlığı bekleyen iklim değişikliği öngörülerinin revize edileceğini düşünüyorum.”
DÜNYANIN İKLİMİ OKYANUSLARA BAĞLI
Okyanusların aşırı ısınmasının küresel iklim dengesini bozduğuna değinen Çukurçayır, “Dünya ikliminin dengesi okyanuslara bağlıdır. Okyanusların aşırı ısınması gibi soğuması da iklim değişikliğini etkiler. Denizlerdeki aşırı ısınmada buna benzeyen sonuçlar verebilir. Karadeniz’deki ısınma Giresun’daki sel felaketinin nedenlerinden biri oldu.
O yüzden bilim insanları okyanusları ve büyük denizleri de yakından takip ediyor, buralardaki aşrı ısınmaya bir çözüm bulunması yönünde çalışıyor. Ama diğer yandan da insanların dünyaya saygı duymaması onun iklimini hızlı ve zararı yine insanlığa olacak yönde bir değişime itiyor” görüşünde bulundu.
TMMOB
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
KAYNAK : Uğur DUYAN – ANAYURT GAZETESİ
Son Yorumlar