2100 yılına kadar Orman yangınlarının sayısının % 50 oranında artması bekleniyor.

Yeni hazırlanan bir rapora göre; Küresel ölçekte olmak üzere; iklim değişikliği ve arazi kullanımındaki değişimler nedeniyle Orman yangınlarının sayısında, 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050’ye kadar yüzde 30 ve 2100 yılı sonuna kadar da yüzde 50’ye oranında artması bekleniyor. Bu yangınların daha sık ve daha yoğun olması öngörülüyor.
BM Çevre Programı (UNEP) ve GRID-Arendal tarafından hazırlanan Orman Yangınlar Yayılıyor: Peyzaj Yangınlarının Olağanüstü Yükselen Tehdidi raporuna göre, Kuzey Kutbu bile artan orman yangını riskiyle karşı karşıya. Bu rapor Hükümetleri orman yangınlarına yönelik yatırımlarını radikal bir şekilde “önleme ve hazırlıklı olma” konusunda odaklanmaya çağırıyor.
Rapor, 28 Şubat’ta Nairobi’deki BM Çevre Asamblesi’nin başlamasından ve Etkiler, Uyum ve Kırılganlığa ilişkin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli ( IPCC )raporunun yayınlanmasından önce yayınlandı.
Orman yangınları ve iklim değişikliği karşılıklı olarak etkisini arttırmaktadır. Artan kuraklık, yüksek hava sıcaklıkları, düşük bağıl nem, yıldırım ve kuvvetli rüzgarlar, daha sıcak, daha kuru ve daha uzun yangın mevsimleriyle sonuçlanan iklim değişikliği nedeniyle orman yangınları daha da kötüleşiyor. Aynı zamanda, iklim değişikliği, çoğunlukla turbalıklar ve yağmur ormanları gibi hassas ve karbon açısından zengin ekosistemleri tahrip ederek, orman yangınlarının etkisini daha da kötüleştiriyor.
Turbalık Nedir?
Turbalıklar, sulak alanların etrafındaki bitkilerin su altında, oksijensiz kalarak çok yavaş bir şekilde çürümesi sonucu meydana gelen doğal yaşam alanlarıdır. Oluşum süresi binlerce yıl süren turbalıklardaki bitki kalıntıları, binlerce yıl sonra da tanınabilmektedir. Bu şekilde, turbalıklardan alınan bitki örneklerinin ait olduğu dönemlere, insanoğlunun o yöreye ne zaman geldiğine ve hangi tarihlerde, hangi ürünleri yetiştirdiğine dair önemli bilgiler sağlanır.
Son yıllarda Avustralya’dan Kuzey Kutbu’na, Kuzey ve Güney Amerika’ya kadar dünya genelinde rekor kıran orman yangınları mevsimleri görüldü. Bu geleceğin bir ön işareti olarak kabul edilmelidir.. En büyük artışlardan bazıları, Kuzey Kutbu ve Orta Avrupa gibi tipik olarak normal koşullarda orman yangınlarını görmeye alışkın olmayan bölgelerde olacak. Endonezya ve Güney Amazon’daki tropik orman alanlarının da, sera gazı emisyonlarının mevcut oranlarında devam etmesi durumunda artan yangınlardan etkilenmesi kuvvetle muhtemeldir.
Orman yangınlarından Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Alanları, nadiren kurtulmaktadır. Bu durum da bazı hayvan ve bitki türlerini yok hızla olmaya daha da yaklaştırmaktadır. Yakın tarihli bir örnek vermek gerekirse , 2020 yılında meydana gelen ve milyarlarca evcil ve vahşi hayvanı yok ettiği tahmin edilen Avustralya’daki orman yangınlarıdır.

Birleşik Krallık Met Office ve Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından bilim insanlarının girdileri olan rapor, sera gazları azaltılsa bile, dünya çapındaki orman yangınlarında önemli bir artış olabileceği konusunda yetkilileri uyarıyor,
Met Office ve Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi’ndeki bilim adamları, orman yangınlarında gelecekteki artışları tahmin etmek için modelleme yaptılar. Orman yangınları, bitki örtüsü ve meteorolojik koşullarla ilgili en güncel uydu gözlemlerini birden fazla iklim modeliyle birleştirerek, bilim adamlarının gelecekteki yangınlar için öncekinden çok daha güvenle tahminler yapmalarını sağladılar.
Peyzaj yangınları doğal bir süreç olmasına ve bazı durumlarda sağlıklı bir ekosistem için gerekli olmasına rağmen, bu rapor büyük, olağandışı yangınlara odaklanmaktadır ve en çok endişeye neden olan da bu tip orman yangınlarının oluşumlarındaki değişikliktir. 2030 yılına kadar yüzde 14’e, 2050’ye kadar yüzde 30’a ve yüzyılın sonuna kadar yüzde 50’ye varan aşırı yangınlarda küresel ölçekte bir artış olması beklenmektedir.
TMMOB
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
KAYNAK : WMO
Son Yorumlar