GÜNEY-BATI PASİFİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ….

tarafından gönderildi

Güney-Batı Pasifik’teki yaşanan iklim, iklim değişikliğinin artmakta olan tehdidini ortaya koyuyor.

Şarm El-Şeyh, Mısır, 17 Kasım 2022

Dünya Meteoroloji Teşkilatı’nın (WMO) yeni bir raporuna göre; Güney-Batı Pasifik’in bazı bölgelerinde deniz yüzeyi sıcaklıkları ve okyanusun ısısı, küresel ortalamanın üç katından daha fazla arttı. Bu artış hayati ekosistemlere zarar verirken, ayrıca deniz seviyesinin de yükselmesi, bu bölgelerde yaşayan insanlar için yaşamsal bir tehdit oluşturmaktadır.

Güney-Batı Pasifik’teki İklim Durumu 2021, hava durumuyla ilgili felaketlerin sosyo-ekonomik kalkınmayı nasıl baltaladığını, sağlık, gıda ve su güvenliğini nasıl tehdit ettiğini göstermaktadir. Riskler ve etkilerin yanı sıra sıcaklıklar, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus ısısı, asitlenme ve aşırı hava olayları gibi durumlar iklim göstergelerinin anlık görüntüsünü oluşturmaktadır.

Bölgedeki sıcaklıklar, büyük ölçüde yağışsız kuru koşullar ve Güneydoğu Asya ve Avustralya’nın bazı bölgelerinde yağışlı koşullar getiren bir La Niña olayı nedeniyle önceki birkaç yıla göre daha soğuk düzeyde gerçekleşti. Ancak bu, uzun vadeli uyarı eğilimini tersine çevirmedi veya buzulların erimesi gibi diğer iklim değişikliği etkilerini yavaşlatmadı.

WMO Regional Association; Güney-Batı Pasifik için yıllık ortalama sıcaklık anomalileri (1981–2010’a göre). Veriler beş farklı veri kümesindendir: HadCRUT5, NOAAGlobalTemp, GISTEMP, Berkeley Earth ve ERA5. Kaynak: Met Office, Birleşik Krallık

2021’de bölgede; %93’ü sel ve fırtına olmak üzere 57 doğal afet bildirildi. Genel olarak, 14,3 milyon insan bu afetlerden doğrudan etkilendi ve toplam 5,7 milyar ABD doları ekonomik zarara oluştu. Son yirmi yıla kıyaslandığı zaman fırtınalardan kaynaklanan ekonomik hasar, %30, seller nedeniyle iki katından daha fazla arttı.

Yine de, iklim değişikliğinin ön saflarında yer almasına ve etkilenmesine rağmen, Güney Batı Pasifik bölgesindeki birçok ülke uyum sağlamak için yeterli imkanlara sahip değil. Gözlem sistemlerinde ve erken uyarı hizmetlerinde büyük boşluklar var. Bu nedenle bölge, önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki herkesin korunmasını sağlamak için yeni bir “Herkes İçin Erken Uyarılar ” girişiminin öncelikli hedeflerinden biridir.

WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas; “Raporlar, bölgede deniz seviyesindeki yükselmenin devam ettiğini gösteriyor. Bölgede birçok ada ülkesi olduğu ve büyük şehirlerin çoğunun kıyı bölgelerinde olduğu göz önüne alındığında, bu eğilim bölgedeki fırtına dalgalanmaları, kıyı taşkınları ve erozyonu, gıda ve su güvenliği ve nihayetinde yaşanabilirlik ve sürdürülebilirlik açısından bölgedeki kırılganlıkları şiddetlendirebilir” dedi.

Rapor ve beraberindeki hikaye haritası, 17 Kasım’da Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği müzakereleri COP27’de başlatıldı. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri’nin (SIDS) kötü durumu, yıllık iklim değişikliği müzakerelerinin yinelenen temalarından biridir. Lansman etkinliğinde, Pasifik Adası delegeleri, sıcaklık artışını Paris Anlaşması’nın hedefi olan 1,5°C alt sınırında tutma gereğini defalarca vurguladılar.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Armida Salsiah Alisjahbana, “Güney-Batı Pasifik’in “risk manzarası” iklim değişikliği ile birlikte genişliyor ve yoğunlaşıyor” dedi.

Ülkeler bazında baktığımız zaman; Avustralya, bölgedeki sel nedeniyle en yüksek oranda ekonomik zarara uğrayan (2,5 milyar ABD doları) ülke oldu. Onu Yeni Zelanda (247 milyon ABD doları) ve Malezya (200 milyon ABD doları) izledi.

Adaptasyon ihtiyaçları yüksektir.

ESCAP Asya-Pasifik Afet Raporları 2021 ve 2022 ye göre, Güney-Batı Pasifik’te adaptasyon yatırımlarının en yüksek 8,8 milyar ABD doları ile Endonezya’da, ardından 5,5 milyar ABD doları ile Filipinler’de olması gerektiğini tahmin ediliyor. Ülkenin GSYİH’sının bir yüzdesi olarak, en yüksek maliyetin %9,6 ile Vanuatu ve ardından %8,6 ile Tonga için olacağı öngörülüyor.

Bayan Salsiah Alisjahbana, “Sellerin ve tropik siklonların en yüksek ekonomik kayıplardan sorumlu olduğu göz önüne alındığında, adaptasyon yatırımlarının bu olaylara yönelik öngörülü eylemlere ve hazırlıklara öncelik verilmesine yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.

“Su kaynakları yönetimi ve kuru tarım mahsul üretimindeki iyileştirmelerin yanı sıra yeni altyapının daha dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor, doğaya dayalı çözümler ise dayanıklı ve geniş kapsamlı faydalar sağlayacaktır. Bu çözümlere yatırım yapmak, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde ilerlemeyi de beraberinde getirecektir” dedi.

Tropik siklon mevsimi, Batı Kuzey Pasifik’te genel olarak ortalamanın biraz altında gerçekleşti. Hem Avustralya hem de Güney Pasifik bölgelerinde ise toplam tropikal siklon sayısı açısından ortalamaya yakın oldu.

Güney-Batı Pasifik bölgesindeki 2021 afetlerine genel bir bakış.
ESCAP – Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu; EM-DAT – Acil Durumlar Veritabanı.

Bölgedeki tropik siklonlar arasında, 2021’de güney yarım küredeki en önemli siklon olan Seroja, Endonezya ve Avustralya’ya ciddi hasar verdi. Tropical Cyclone Rai ise Filipinler’e de ciddi hasar oluşturdu.

Güçlü rüzgarlar ve şiddetli yağışlar ile tropik siklonlar, tüm Pasifik Adalılarının yaklaşık %80’inin tarımsal ürünler için güvendiği küçük çiftliklerin ve bireysel bahçelerin çoğunu yok etti. Böylece bölgedeki gıda güvensizliğinin artmasına sebep oldu. Yıllık yağış miktarının ortalamanın %50’sinden büyük ölçüde az olduğu Kiribati ve Tuvalu ise kuraklıktan en kötü etkilenen alanlar olurken, Mikronezya Federal Devletleri ve Marshall Adaları Cumhuriyeti de zaman zaman önemli kuraklıklar yaşadı.

TMMOB

METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

KAYNAK: WMO

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram