Trakya’da tarım tehlikede
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. ŞAYLAN 2020 yılından 2100 yılına kadar olan dönemde ayçiçeği gelişme döneminde Trakya’da ortalama hava sıcaklığının 4.3 derece artabileceğini, bu bölgede buğday ve ayçiçeği verimlerinde bir azalma meydana gelebileceğini ifade etti.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent ŞAYLAN önderliğinde, İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü ile Kırklareli’nde bulunan Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü iş birliğiyle 2009 yılında iklim değişikliğinin gelecekte tarıma yapabileceği etkiler ile ilgili detaylı ve uluslararası standartlarda uygulamalı araştırmalar başlatıldı. Bu kapsamda, uluslararası standartlarda otomatik tarımsal meteoroloji istasyonları kullanılarak meteorolojik değişkenler ölçüldü. Ayrıca, bitki, toprak ve tarımsal faaliyetlerle ilgili veriler, arazi ölçümleri ve gözlemleri ile toplandı. Yapılan araştırmada, gelecekte bazı yıllar hariç genel olarak Trakya’da buğday ve ayçiçeği verimlerinde bir azalma meydana gelebileceği tespit edildi.
İklim değişikliği tarımı vuracak
Prof. Dr. ŞAYLAN, iklim değişikliğinin etkide bulunacağı en önemli sektörlerden birinin tarım olduğunu söyledi. Tarımsal üretimde bitkilerin verimlerinin gelecekte nasıl değişebileceğinin öngörülmesinin, gelecek planlamaları açısından gerekli olduğunu belirten Şaylan, “Bu amaçla, 2009 yılında başlayan ve farklı yıllarda Trakya’da yapılan ve halen devam eden uygulamalı araştırmalarda, bölgede yaygın olarak ekilen buğday, mısır ve ayçiçeği bitkilerinin geniş alanda ekilen kültür tiplerinin, gelecekte (2100 yılına kadar) olası iklim değişikliğinden nasıl etkilenebilecekleri, bitki gelişimini benzeten modeller kullanılarak ve arazi ölçümleri ile tarafımızdan belirlenmiştir” diye konuştu.
Verim azalacak
Çalışmada bitkilerin yansıtma özelliklerinin hem uydu hem de özel cihazlar ile bitki yüzeylerinde ölçüldüğünü anlatan Prof. Dr. ŞAYLAN, şöyle devam etti: “Araştırmamızda gelecekte bazı yıllar hariç, genel olarak Trakya’da buğday ve ayçiçeği bitkilerinin verimlerinde bir azalma meydana gelebileceği belirlenmiştir.
Bu çalışmalarda farklı modeller kullanılmıştır. İyimser iklim değişikliği senaryosuna göre, 2020 yılından 2100 yılına kadar olan dönemde ayçiçeği gelişme döneminde Trakya’da ortalama hava sıcaklığı 4.3 derece artabilir. Aynı şekilde modellerle, Trakya’da ayçiçeği bitkisinin gelişme döneminde 2100 yılına kadar yağışlarda genelde bir azalma eğilimi belirlenmiştir.
Kırklareli’nde yapılan arazi çalışmasından elde edilen verilere dayanarak ayçiçeği çeşidi için uygulanan bir hassasiyet analizinde gelişme döneminde ortalama hava sıcaklığında 1 derece artma ve günlük toplam yağışlarda da yüzde 10 azalma meydana gelmesi durumunda verimde yaklaşık yüzde 10 azalma meydana gelebileceği modellenmiştir. İyimser iklim değişikliği senaryosunda dahi bitki gelişimi modellerinden birinin sonuçlarına göre, 2100 yılına kadar ayçiçeğinin bir kültür tipi için verim miktarı Kırklareli’nde yüzde 18’e ve Edirne’de yüzde 30’lara kadar azalabilir.
Benzer şekilde mesela Kırklareli’nde buğday verimi gelecekte yüzde 30’lara kadar azalabilir. Bununla birlikte gelecekte artan sıcaklıklar neticesinde bitkilerin su tüketimlerinin artacağı da belirlenmiştir. Bu tarımsal kuraklık durumunun artmasına neden olabilir.”
Kuraklığa dayanıklı türler üzerinde çalışılıyor.
Öte yandan Trakya Üniversitesi (TÜ) Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, ayçiçeğinin ana vatanı ABD çöllerindeki türlerden elde ettikleri genlerle, kuraklığa dayanıklı türler geliştirme çalışması yaptıklarını söyledi. Küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklığın arttığına dikkati çeken Kaya, su kıtlığının tarımsal üretime olumsuz etkilerinin büyük olduğunu dile getirdi.
Kuraklığın etkilerinin bilimsel olarak 2 yolla en aza indirilebileceğini anlatan Kaya, “İlki düzensiz yağışları biriktirme yoluyla yüzey akışlarını baraj ve göllerde toplayabiliriz. Bir diğer yöntem ise ektiğimiz ürünleri kuraklığa dayanıklı hale getirmek. Günümüzdeki mevcut kuraklığı göz önüne alarak çalışmamız lazım. Bitki ıslahı programında normal bir çeşit en az 10 yılda yetişiyor. Bundan dolayı 10 yıl sonrasını görerek programlarımızı yapıp çalışmamız lazım” diye konuştu.
TMMOB
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
KAYNAK : YENİ MESAJ
Son Yorumlar