“Ortalama sıcaklıkları” nasıl hesaplarız?
Published : 9 March 2021

Avrupa Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre, Kuzeydoğu Kanada, Grönland ve Arktik okyanusu 1991-2020’deki kış mevsimi (Aralık’tan Şubat’a) ortalama sıcaklıklarından daha yüksek sıcak değerlerine sahipdi.
Buna karşılık Sibirya ise ortalama sıcaklıkların daha altında sıcaklık değerlerine sahip oldu. Yani daha soğuktu.
Şubat ayı, Rusya’da ve Kuzey Amerika’nın büyük bölümünde 1991-2020 ortalamasından çok daha soğuktu, ancak Kuzey Kutbu’nun bazı bölgelerinde ve kuzeybatı Afrika ile güney Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan geniş bir bantta ise ortalamanın çok üzerinde sıcaklıklar gözlendi.
Yeni 1991-2020 referans çizgisi (önceden 1981-2010), tipik bir iklimi temsil eden ortalama “iklim normalleri” oluşturmak için kullanılmaktadır.
Tarım, sağlık, enerji, altyapı ve ulaşım gibi iklime duyarlı sektörlerde karar vericileri desteklemek için bunların acilen güncellenmesi gerekiyor.
Bununla birlikte, tarihsel karşılaştırma ve iklim değişikliği izleme amacıyla WMO, 1961-1990 referans döneminin devam etmesini tavsiye etmektedir.
İklim değişikliği ve sıcaklık hedefleri üzerine Paris Anlaşması için WMO, temel olarak sanayi öncesi dönemi de kullanmaktadır. Buna göre, 2020’deki ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi (1850-1900) seviyesinin yaklaşık 1,2 ° C üzerinde olduğu hesaplanmaktadır.
Şubat: Karışık sıcaklıklar yeni “iklim normlarını” ortaya koymaktadır.
Kuzey yarımkürede yaşanan kış mevsimi ve güney yarımkürede yaşanan yaz mevsimi, dünyanın bazı bölgelerinde ortalama sıcaklıkların altında yaşanan sıcaklıklarla çok karışık iklim modelleri sergilemiştir.
Ancak güncellenmiş “iklim normlarının” aşamalı olarak tanıtılması, ortalama sıcaklığın ne olduğu sorusunu gündeme getirmektedir.
Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF).tarafından işletilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin yeni bir iklim raporuna göre, ortalamanın üzerinde sıcaklıkların en fazla gözlendiği bölgeler kuzeydoğu Kanada, Grönland ve Arktik okyanusu olurken, Sibirya ortalamanın daha da altında sıcaklıklara sahip bölge olarak öne çıkmaktadır.
Şubat ayı sıcaklığı, Rusya Federasyonu ve Kuzey Amerika’nın büyük bir kısmında göre 1991-2020 periyodu ortalama sıcaklıklarının çok altındaydı, ancak Kuzey Kutbu’nun bazı kısımlarında ve kuzeybatı Afrika ve Güney Avrupa’dan Çin’e kadar doğuya uzanan geniş bir bantta ise ortalamanın çok üzerinde gerçekleşti.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) ya göre, ABD 1989’dan bu güne kadar olan en soğuk Şubat ayını yaşadı. Ön verilere göre, 11-16 Şubat arasında tüm zamanların 62 günlük minimum sıcaklık rekoru ve 15-16 Şubat tarihlerinde tüm zamanların 69 günlük en soğuk sıcaklık rekoru kırıldı
2021 yılı Şubat ayında deniz buzunun boyutu, istisnai olmasa da, her iki kutup bölgesinde ortalamanın altında kaldı. Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre, Kuzey Kutbu’nda deniz buzu, Avrasya boyunca bir karışımla olmakla birlikte kuzeydoğu Kanada’da ortalamanın altındaydı.

Negatif Arktik Salınımı
Şubat ayının hava koşulları, büyük ölçekli ve birbiriyle bağlantılı atmosferik dolaşım sistemlerinden ve Kuzey Kutbu’nun yaklaşık 30 km yukarısında, Stratosferde bulunan Ani Stratosferik Isınma Olayı adı verilen yeni bir meteorolojik olaydan etkilendi.
Stratosferik ısınma olayı, Dünya’nın Kuzey ve Güney kutuplarını çevreleyen ve etraflarında dönen batı jet akımı rüzgarları olan, düşük basınçlı ve soğuk hava alanı olan kutupsal girdabın zayıflamasına yol açtı. Normal olarak, bu rüzgarlar kışın Kuzey Kutbu’ndaki en soğuk havayı tutacak kadar güçlüdür. Zayıflama ile, kutuptaki soğuk havanın ABD dahil orta enlemlere yayılmasına ve daha sıcak havanın Kuzey Kutbu’na girmesi olayı meydana geldi.
Kuzey Kutbu Salınımı adı verilen bir endeks, kutup havasının Kuzey Kutbu’nda ne kadar geride tutulduğunu veya güneye doğru kıvrıldıklarını ölçmektedir. Pozitif bir Arktik Salınımı, Kuzey Kutbu’nda soğuk havanın hapsolduğunu gösterir; ve negatif olanı, jet akımı zayıflarken soğuk havanın güneye doğru indiği anlamına gelir.
Kutup girdabının tekrarlanan kesintileri, Aralık 2020’nin başından bu yana güçlü bir şekilde olumsuz bir Kuzey Kutbu salınımına neden oldu. Bu, Avrupa’da soğuk dalgaların yanı sıra özellikle Güney Avrupa ve Akdeniz kıyısında yoğun yağış olaylarıyla birlikte sıcak bir Kuzey Kutbu, soğuk kıta modeline dönüştü
İklim değişikliği
Şubat ayının nispeten soğuk bir ay olması, iklim değişikliğinden kaynaklanan uzun vadeli ısınma eğilimini göz ardı etmemizi gerektirmez.
Genel olarak, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın bir sonucu olarak soğuk dalgalar daha seyrek hale gelecektir, Ancak soğuk hava ve kar, kuzey yarımkürede kışın tipik hava modellerimizin bir parçası olmaya devam edecektir.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC nin Beşinci Değerlendirme Raporunda, “küresel ortalama sıcaklıklar arttıkça, günlük ve mevsimsel zaman ölçeklerinde çoğu kara alanında daha sık sıcak ve daha az soğuk hava koşullarının olacağının neredeyse kesin bir sonuç olduğu ” belirtildi.
Bundan sonra daha yüksek sıklık da ve sürede sıcak hava dalgaları oluşacak. Ara sıra da soğuk kış koşulları meydana gelmeye devam edecek.

Arctic hava kütlelerinin ısınması ve azalan deniz buzunun okyanus sirkülasyonunu ve jet akımını nasıl etkilediği, bunun sonucunda orta enlemlerdeki havayı nasıl etkilendiği konusunda araştırmalar hala devam ediyor.
Sera gazı konsantrasyonları halen artmaya devam etmektedir. Bir referans istasyonu olarak kullanılan Hawaii’deki Mauna Loa istasyonu, Şubat 2020’deki ortalama karbondioksit konsantrasyonlarının milyonda 413.4 iken 2021 Şubat ayında bu değerin milyonda 416,75 parçaya ( ppm ) yükseldiğini bildirdi.
İklim Normları
İklimsel ortalamaları hesaplamak için yakın zamanda 1981-2010 peryodun dan yeni bir aralık olaarak 1991-2020 peryoduna geçen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre Şubat 2021, dünya çapında 1991-2020 ortalamalarına yakındı.
Avrupa’daki ve dünyanın diğer bazı bölgelerindeki Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Hizmetleri de 1981-2010 peryodundan 1991-2020 peryoduna geçerek çalışmalarını güncelliyor. Diğer ülkelerinde yakın zamanda bu sürece katılması bekleniyor.
İnsan kaynaklı küresel ısınma, yıldan yıla ve on yıldan on yıla kadar olan doğal değişimler iklimimizi şekillendiriyor. Bu nedenle iklimbilimciler, o dönem için tipik bir iklim olarak kabul edilebilecekleri temsil eden ortalama ‘iklim normalleri’ oluşturmak için Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından tanımlanan standart referans dönemlerini kullanmaktadır.
2020 yılının sonuna kadar, iklim normallerinin hesaplanmasında en güncel ve yaygın olarak kullanılan standart referans dönemi, 30 yıllık 1981-2010 dönemi olmuştur. WMO’nun son Hizmetler Komisyonu toplantısı, yeni 30 yıllık temelin (1991-2020) küresel olarak benimsenmesi gerektiğini tavsiye etti ve Üyelere çalışmalarını güncellemelerine yardımcı olmak için destek sözü verdi.
Tarım, sağlık, enerji, altyapı ve ulaşım gibi iklime duyarlı sektörlerde karar vericileri desteklemek için iklim normallerini mutlaka güncellemek gerekmektedir. Bununla birlikte, tarihsel karşılaştırma ve iklim değişikliği izleme amaçları için, WMO, sabit ve ortak bir referans dönemine göre küresel iklim anormalliklerinin hesaplanması ve izlenmesi için 1961-1990 döneminin de devam etmesini tavsiye etmektedir.
İklim değişikliği ve sıcaklık hedefleri üzerine Paris Anlaşması amacıyla WMO, yıllık Küresel İklimin Durumu raporunda küresel sıcaklık artışını izlemek için temel olarak sanayi öncesi dönemi kullanmaktadır. Buna göre , 2020’deki ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi (1850-1900) seviyesinin yaklaşık 1,2 ° C üzerindedir.
TMMOB
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
KAYNAK : WMO
Son Yorumlar