YAŞANAN SEL VE TAŞKINLAR İLK OLMADIĞI GİBİ SON DA OLMAYACAKTIR.

ORADA KİMSE VAR MI? SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

15 Mart 2023 tarihinde, Şanlıurfa ve Adıyaman başta olmak üzere bölgede yaşanan sel ve taşkın olayları ne ilktir ne de son olacaktır.

Ülkemizde yerleşim yerleri ve kent planlarında meteorolojik parametrelere uygunluk aranmadığından, birçok yerleşim yeri yağışlar ile birlikte şehir selleri ve taşkın suları altında kalmakta ve yapılaşmalardan kaynaklı hatalar nedeniyle kentler ve yaşamın tüm alanlarını ciddi şekilde etkilenmektedir.

İklim değişiyor !!!! Ancak bu yaşananların nedenleri ve sonuları hiçbir şekilde iklim değişimine bağlanamaz. Bu olaylarda, sorumluluktan kurtulmak isteyenler, iklim değişimini gündeme getirerek kendi eksikliklerini ve hatalarını gizlemeye çalışmaktadır. Birçok basın ve yayın kuruluşu da, meteoroloji bilimi ile ilgisi ve bilgisi olmayan kişileri ekranlarına taşıyarak konunun yanlış değerlendirilmesine çanak tutmaktadır.

Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak, 1998 yılında gerçekleştirdiğimiz “Meteorolojik Karakterli Doğal Afetler” konulu sempozyum sonucunda, özellikle sel ve taşkınlar için yapılması gerekenler kısa, orta ve uzun vadeli öneriler olarak yazılı metin halinde ve 1999 yılında yayımlanan Meteoroloji Karakterli Doğal Afetler ve Meteorolojik Önlemler konulu rapor tüm siyasilere, kurum kuruluşlara gönderilmiştir. Bu metinler, tüm bu sorunları ve çözüm önerilerini sıralamaktadır. Geçen zaman, 25 yıl yani çeyrek asırdır. Ama ne yazık ki değişen bir şey yoktur.

Mart 2023 depreminden sonra, bölgede alel acele konumlandırılan çadır ve benzeri geçici yerleşimlerin sular altında kalmaması içinde anlaşıldığını sandığımız uyarılarımızı tekrarladık.

Meteorolojik uyarı ve hava tahminleri konusunda ülkemizde tek yetkili ve sorumlu kuruluş olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü yağışlar konusunda 13 Mart 2023 tarihinde 116 sayılı uyarı ile bölge halkını ve yetkililere erken uyarı yaptı. Bu uyarıyı AFAD tekrarladı. Ama görünen odur ki ; Uyarı sadece tekrarlandı. İnsanlarımız ya sel sularında kayboldu ya da çadırlarında sular altın bırakıldı. Peki, Uyarıdan anlaşılan nedir? Uyarı yapmak nasıl bir şey dir? Uyarıdan sonra nasıl bir önlem alındı?

Sonuç; Değişen bir şey yok.

Aynı şeyleri yapıyoruz aynı sonuçları alıyoruz.

Depremden kurtuluyoruz, sel ve taşkınlara yakalanıyoruz.

Diğer taraftan kuraklık ile ilgili sorunlar yaşanıyor.

Tekrar ediyoruz. Susuz kalmamızdan da, sel ve taşkınlardan da bizler sorumluyuz.

Yaşadıklarımızda Doğal olayların hiçbir sorumluluğu ya da suçu yoktur.

HEM FAY HATLARI , HEM DERELER BİZ ORAYA YERLEŞMEDEN ÖNCE DE ORADAYDI. ORAYA GİDİP FAY HATTININ ÜZERİNE BİNA YAPANDA , DERE YATAKLARINA YERLEŞEN DE BİZLERİZ.

YAŞADIKLARIMIZDAN HEP BERABER BİZLER SORUMLUYUZ.

Ya biz anlatamıyoruz ya da sorumlular anlamıyor.

ORADA KİMSE VAR MI?

SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

YETER ARTIK !!!!!

TMMOB

METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

Not: Resimler internet ortamından alınmıştır.

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram