BASININ VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE!

SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

SUSUZ KALMAMIZIN SEBEBİ KURAKLIK DEĞİLDİR!

Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak yıllardır kuraklık, sel ve taşkınlar başta olmak üzere birçok konuda sesleniyoruz…

Doğa olaylarını değiştiremeyiz. Ancak olayların sonuçlarından zarar görmeyi azaltabiliriz. Kuraklık meteorolojik karakterli bir süreçtir ve önce meteorolojik kuraklık olarak başlar. Öncelikle belirtmek gerekir ki, meteorolojik olaylar ortalama değerlerde gerçekleşmez. Ortalama değer istatistiki bir değerdir. Kuraklık, sel ve taşkın olaylarının insan kaynaklı iklim değişimi ile açıklanmaya çalışılması, sorunların asıl kaynağını örtmeye çalışmaktan başka bir şey değildir.

Ülkemizde yaşanmakta olan kuraklık, ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Daha şiddetli kuraklıklar Anadolu coğrafyamızda çokça yaşanmıştır.

Son günlerde depremden fırsat bulan “uzatmalı uzmanlar” yaşanmakta olan kuraklık üzerinde nutuklar atmaya başlamış durumdadır. Bu konularda yanlış bilgiler ile hareket edilmesi sorunun gerçek nedenini örtmektedir.

Meteoroloji Mühendisleri Odası olarak, 1999 yılında yayınladığımız Meteorolojik Karakterli Afetler ve Meteorolojik Önlemler başlıklı raporda 31 doğa olayını konu edindik. Bu olaylardan biri de kuraklık idi. Aradan geçen 24 yılı aşkın sürede olanlar gösteriyor ki ya okuyup anlayan olmadı ya da biz bunu iyi anlatamadık.

Kuraklık Konusunu sonuçları bakımından kısaca ele alırsak;

İçme suyu;

Öncelikle içme suyu ile ilgili sorun İstanbul özelinde gündeme getirilmektedir. İstanbul’un susuz kalacağına ilişkin açıklamalar yapılmakta ve bu soruna gerekçe olarak da kuraklık gösterilmeye çalışılmaktadır.

İstanbul özelinde söylüyoruz. İstanbul’un susuz kalmasına neden kuraklık değildir. Kuraklık olmasa da bu gidişle İstanbul susuz kalacaktır. Yani yağışlar ile barajlar bir ay içerisinde dolsa da, bu uygulamalar devam ettiği sürece İstanbul gelecekte yine susuz kalacaktır.

Tarımsal üretim;

Ülkemiz kuraklığı ilk kez yaşamadığına göre, önceki kuraklıklarda nasıl bir plan uygulandı sorusunu sormak gerekir. Geçmiş kuraklıklarda tarımsal üretimde nasıl bir plan yada planlama uygulandı? Geçmişi yırtılıp atınca, yaşadığımız kuraklık olayında olduğu gibi şimdi ne yapılacağı da bilinemiyor.

Raporlar Ülkesi;

Ülkemizde birçok konuda komisyonlar ve çalışma grupları vardır. Son yıllarda ise yeni yeni kurumlar, birimler oluşturuldu. Bol paralar harcanarak lüks otellerde yapılan tanıtım toplantıları ile raporlar hazırlatıldı ve halen de hazırlatılmaktadır. Çalışma grupları ve komisyonların hazırladığı raporlar ne yazık ki yaşadığımız sonucu değiştirmiyor.

İstanbul şehrimizin suyu için yaşanan sorun geçmişte daha da büyük boyutlarda yaşandı. Geçmişten Ne ders alındı?

Öldüren doğa olayları değildir. Doğa olaylarını felakete döndüren sistemin görebilmesi gerekir.

Tekrar söylüyoruz. Depremler öldürmedi. Kuraklık susuz bırakmıyor. Sel ve taşkınlar can ve mal kayıplarına neden olmuyor. Yaşanmakta olan kuraklık ise maalesef insan kaynaklı iklim değişimi ile de açıklanamaz.

Sesimizi duyan var mı?

Bu gidişle, İstanbul başta olmak üzere birçok yerleşim yeri ya sel ve taşkınlar nedeniyle zarar görecek ya da susuz kalacak.

Öncesinden sürece ilişkin bir önleminiz, planınız yok ise, deprem dahil tüm doğal afetler olduktan sonra ne yapılabiliyor ise, kuraklık başladıktan sonra yapılabilecekleri görebilmek de zor değil.

Ülkemizde su ile ilgili yaşanan sorunlarda, temel sebep kuraklık değildir. İnsan kaynaklı iklim değişimi etkisi ise diğer sebeplerin yanında ihmal edilebilecek kadar küçük bir sebeptir.

Olayları çarpıtmak yaşanılacak en büyük afettir ve insanlığın felaketidir.

TMMOB

METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram